İnsanlar doğduklarında hiç günahları olmayan masum sade birer varlık olarak anne kuçağına alınır ve büyürler…
Zaman içinde ailenin , çevrenin etkisiyle bir takım olumlu ve olumsuz davanışlara sahip olup eğitim ve öğretimlerini tamamlar topluma ve çevresine faydalı bireyler olarak kazandırılmaya çalışılırlar.
Ançak bu meziyetlerini tam tersi olarak kullanmaya çalışan ve içinde şeytan ruhu taşıyanlar bunu tam terse çevirir ve bunu başka meziyetlerinde kullanır günah işlemeye başlarlar.
Tam bu sırada ailesinden alamadığı görgü ve edebi hayatına uygulamayanlar toplum dışı kalır veya baş tacı yapılıverirler.
Bu ister prens olsun ister paşa mutlaka etrafında kendi gibi insanlardan ötülü bir dünya içinde zevki sefa içinde yaşar giderler.
Geçtiğimiz ay elim bir kazada vefat eden Yunus ne çabuk unuttuk değilmi..?
Bir can iki kuruşluk insanların çıkarları için gitti vardı şimdi kim suçlu kim değil bunun kararını elbet Adalet verir ama Kemerde her geçen gün neler neler oluyor anlamak mümkün değil.
Burdan kimseyi suçlamak istemiyorum.
Hele devlet büyüklerimizi hiç suçlayamam…Çünkü hepsi işinin ehli Kemer güllük gülistanlık onlara göre ama bunu yazan Semih kötü çünkü bunları dile getiriyor öylemi…..
Olsun varsın ben kötü olayım onlar iyi olsun..
Ama onların keyifleri için padişahım çok yaşa demedim demeyeçeğim de..Şak şakcılık yapan çok nasılsa bizim yerimize …
Gelelim Kemerde ki sorunlara…
Sorun bir değil ki bin tane..
Esnaf bitmiş taksici bitmiş shopinci bitmiş..
Peki kim iyi…
Kirasını zamanında alan mülk sahipleri iyi sadece….Ya turizm…
İçler acısı bir durumda..
Böylede olunca insanların nabzı yüksek ve heran birbirleriyle kavga halindeler..
Umarım Ağustos ve Eylül ayları beklentilere cevap verirde Kemer Turizm esnafı rahatlar..
Turizmin krize girmesi demek ekonominin teklemesi demektir.
Sonuçta cari açığı 45 milyar dolan aşan Türkiye için geçen yıl 34 milyar dolar gelir sağlayan bir sektörden bahsediyoruz.
Bahsediyoruz ama kimin umurunda?
Geçen yıl İspanya, kasım ayında gelen turist sayısında yüzde 3.5 oranında azalma olduğunu görünce, konusu turizm olan bakanlar kurulu toplantısı yapmıştı.
Reklam bütçesini iki katına çıkardılar.
Bizde genel düşüş yüzde 15’lere ulaştı kılını kıpırdatan yok! Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 5 milyar 442 milyon liralık bütçesi varken,
Turizm Bakanlığı bütçesi 1 milyar 843 milyon lirada…
Artık bunun yorumunu size bırakıyorum.
Türkiye’de savaş var !
Ruslar gelmiyor. Adamlarda kriz var, gelemeyecekleri geçen yıldan beri belli. Avrupa’dan gelenlerde azalma var. Keza Uzakdoğu’dan gelenlerde de…
Koreliyi, Japonu, Çinli diye dövüyoruz. Gazetelerine haber oluyoruz. Gelirler mi?
Ülkeler vatandaşlannı Türkiye ve IŞÎD konusunda uyarıyorlar. Adamlar bizde savaş var zannediyorlar.
Gel de anlat…
Kim anlatacak?
Turizm Bakanlığı…
Sahi onlar nerede?
Aradığınız Turizm Bakanlığı’na bir türlü ulaşılamıyor. Avrupa’dan Arap Emirliklerine uygulanan vize kolaylığı nedeniyle, oradan da bize gelen sayısında yüzde 15 azalma var.
Otel bütçeleri kesintide
Milyonlarca dolara mal olan oteller yüksek sezonu odalann yarısı boş geçiriyor.-Daha da önemlisi turizm gelirindeki düşüş, ziyaretçi sayısından daha hızlı büyüyor. Nitekim gelen turistlerin geceleme sayılarında da azalma söz konusu…
Normalde oteller yüksek sezona girerken yeni personel alır. Bu yıl sektör yüksek sezona girerken personel çıkarıyor. Geçen yıl 20 ton et alan oteller bu yıl 10 tem talepte bulunuyorlar.
Ayışığının tüm karanlıkları aydınlatması dileyiğle