Kriz yönetimleri zordur her kriz ardından
bir başarı öyküsüne gebedir.
Türkiye turizminin krize girmesinin ardından
başta Menderes Türel olmak üzere
Belediye başkanlarının Ülke içi ve ülke
dışındaki faaliyetlerine bire bir şahit
oldum ve onun meyvelerini bu tatil döneminde
yedik bitirdik.
Esas maraton şimdi başlıyor.
Dokuz günlük bayram tatilinde kemer tarihinde
bu kadar çok kalabalık gördü.
Büyük arterleri bir kenara bırakın ara
sokaklarda bile araç park etmeye yer
yoktu.
Esnafa katkısı az da olsa olmuştur
ancak Türk müşteriye hitap eden dükkan
sayımıza baktığımızda bunun ne kadar
dereceli olduğu kesindir
Dedim ya esas sorun şimdi başlıyor. Kuru
kalabalık geldi ve gitti. Şimdi bakalım
kimler gelecek Kemere onu bekleyip göreceğiz.
Rusya dan ilk tarifeli seferler gelen turistlerimizi
güzelce karşıladık fakat Charter
seferleri yaklaşık 15 gün sonra başlayabilecek
ama piyasada uçak krizi gündemde..
Çünkü Mısır ve Yunanista na bağlanan
uçakların Türkiye güzergahlarına
çevrilmesi biraz zaman alacak gibi duruyor.
Gerçekten işimiz çok zor ama çaresizliğe
kapılmamak gerekiyor.
Çözüm bu seneyi böyle kör topal bitirmek
gerekiyor.
Bunlar yetmiyormuş gibi birde çok Şerefli
bir namuslu yazar köşesinde Turizmle
dalga geçiyordu
Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan’ın Rus turistler
ile ilgili yazısı
İlk Rus kafilesi Antalya’ya inerken herkes ağlıyordu
10.07.2016 Pazar
UÇAK gökyüzünden süzülerek iniş yapıyordu
Antalya’ya…
İlk Rus turist kafilesi uçağın kapısında belirdiğinde…
Otelciler ağlıyordu, İl Turizm Müdürü ağlıyordu,
hanutçular ağlıyordu.
*
Kabarmıştı bütün duygular…
– “Allah’ım bize bugünleri de gösterdin ya…
Artık ölsem de gam yemem” diyordu Antalyalı
bir taksici…
– Sadece Rus turistleri ağırlamayı şiar edinmiş
bir otelci, “Otelimizdeki tüm yerli turistleri
bugünden itibaren ocak dışı ilan edeceğiz” diyordu.
– Bir başka otelci ise “her şey dahil konseptine
88 şey daha eklemezsem şerefsizim” diyordu.
*
TRT canlı yayına geçiyordu.
Utanmasalar “po pooo popolin popolin popolin
popoya” diye “Kalinka” çalacaklardı.
*
“Nataşa! Sen artık bizim dünya ahiret
bacımızsın” yazılı pankartlar açılıyordu.
Moskova kardeş oluyordu.
Şezlonglar ağlıyordu, falezler ağlıyordu, “Yedi
Mehmet” ağlıyordu.
Ey Ahmet oğlu hakan senin anan bacın
vardır mutlaka ama onların ağladığı
zaman senin o pempe …. görmeyi o kadar
çok isterim ki inan bunu bütün Antalya
Turizm caiması da benim le beraber ister .
Soysuz yüz karası pislik …
Ayışığının tüm karanlıkları aydınlatması
dileyiğle