Akıl oyunları

SEZEN TURHAN

sturhan016@gmail.com

Farkında mısınız ne kadar uzun zaman oldu şöyle boylu boyunca manşetlerden, sosyal medya hesaplarımızdan sizlere güzel haberler vermeyeli?..
Dönüyorum geriye o kadar olmuş ki, arşivlerde neredeyse seneyi devirecek. Hiç birimizin sindire sindire vereceği iyi haberleri kalmamış. Kimselere sevinememiş, gülememişiz.
Yaz dönemi ile bir kaç düğün, nikah haberi, bulunmalarına vesile olabildiğimiz birkaç minik dostumuzun haberi, açıldı mı açıldı, yapıldı mı yapıldı adı altında minimalistik etkinlikler, açılışlar dışında elle tutulur gözle görülür sevinçler paylaşamamışız.
Yabancı turistin ayılıp bayıldığı 1 gece fazla kalabilmek için nelerden vazgeçtiği Kemer’den bahsediyorum.
Ne yazık ki Kemer’den…

Belki ülke genelinde böyleyiz dediğinizi duyar gibiyim; ancak ben yine Kemer’den bahsediyorum.
Yediğimiz, içtiğimiz, doyduğumuz yahut doğduğunuzi, güneşinde yanıp denizinde serinlediğimiz Kemer’den bahsediyorum.
Ne yapılabiliri sürekli halk mı düşünmeli? Ya da şurada şu, burada ise bu olmalı rutin sohbetlerin ana konusu desem… Bire bir şahit olduğumuz istemler, dilekler, şikayetler, sonu olmayan binbir dertler…
Biz nacizane iletiyoruz, yazıyoruz, paylaşıyoruz. Dm kutumuza gelen sayısız sorunsalların sadece birkaçı bunlar.
Elbet biz de gidişata destek veremeyiz, içinde bulunduğumuz durum hepimiz gibi bizi de tepkisiz kalmamaya itmekte.
Yazınca yazdı, çizince çizdi oluyorsunuz. Sanırım yaptığımız işin en zor tarafı da bu. Vardır herkesin kendi doğruları, hepimiz kendimizce haklıyızdır. Ancak olması gereken de hemfikir olunan bir çoğunluk varsa da sonuç ortada.
“Son pişmanlığın fayda etmediği” zât-ı muhteremler ile “verip pişman olacağına, vermeyip düşman kazanan çok sevgili fikirdaşlara da selam olsun o zaman”…