Türk Halk müziğimizin usta ismi Merhum Neşet Ertaş ne güzelde bestelemiş “KAR YAĞAR KAR ÜSTÜNE” bizimkide öyle bir durum oldu.Yaklaşık 20 gündür Babamın Hastalığı ile uğraşırken çok sevdiğim onu kendime örnek aldığım Merhum Amcamın vefatıyla büyük bir dram yaşadım.Bu süre zarfında yanında olan telefonla mesajla taziyelerini ileten tüm dost ve arkadaşlarıma teşekkür ederim.
Biraz Kemer gündeminden uzak kaldım ama geldiği zaman dertler arka arkaya geliyor. Hayatın bir cilvesi diyerek yine yolumuza devam ediyoruz.
Bu arada malum kemerin bittik bir dönem geçirmesi ve sezonunda parlak olmayacağına dair haberlerin çıkması yüzünden kemer sanki bir ölüm sessizliğine büründü.
Hiç alışık olmadığımız görüntüler Atatürk caddesi ve liman caddesinde kendini gösterirken ortalık devren ve kiralık dükkan tabelalarından geçilmiyor.
Seçim beyannamelerinden 12 ay turizm sezonu vaad edenlerin bu vaadlerinin ne kadar boş olduğunu gören kemer esnafı artık bu yıl tam bir can çekişme dönemine girmiş ve by Pass larla hayatta kalma mücadelesi vermeye devam ediyor.
Bu işin görünen kısmı …
Birde görünmeyen kısmı var kı bunu yazmak için epey bir süre bekledim…
Çünkü bu kangren yıllardır kemerde sessiz ve derinden devam ediyor.
Ne bu olay derseniz.. Tek ve iğrenç bir adı var…
TEFECİLİK……
Evet tefecilik …“Tefecilik suçu” Türk Hukukunda ilk olarak 2279 sayılı “Ödünç Para Verme İşleri Kanunu”nun 17. maddesinde düzenlenmiş olup söz konusu hüküm 5237 sayılı “Türk Ceza Kanunu (TCK)”nun yürürlüğe girmesine kadar uygulanmıştır.
Bu dönemde, özellikle “Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (90 sayılı KHK)”nin bağlayıcı olan tanımlarının gözetilmesi nedeniyle kendi içinde tutarlı ve yol gösterici içtihatlar ortaya çıkmış; bu sayede, anılan suçun uygulanmasında ciddi bir sorun yaşanmamıştır. Oysa TCK’nin 241. maddesinde yeniden vazedilen suçun yorumlanmasında, 90 sayılı KHK’nin uygulanabilirliğinin kalmadığı tezine dayanılması nedeniyle -tefecilik meslek edinilmiş olsun veya olmasın- kişiler arasında gerçekleşen adi veya ticari her türlü para ödüncü sözleşmesinin suç olarak kabul edilmesine yol açan, adil ve hukuki olmayan bir durum ortaya çıkmıştır.
Kaldi ki dinende haram olan bu olay artık bir takım Oto galeri adı altında kapısında tek aracı bile olmayanlar Kemerde legal hale gelmiş bir çok insanın ocağına ateş düşürmüştür.Bunu derken tüm oto galericileri hedef almak istemem Çünkü ilçemizde bu işi adam gibi yapanları gözardı edemeyiz. lafım diğerlerine ama bunu yapanlar kendilerini çok iyi bildikleri için şimdilik bunları Türk Polisine ve Yargıya havale etmekle kendi görevimizi yerine getirelim istedim..
Çünkü bu olay artık o kadar büyük boyutlara ulaşmış ki Kemeri altın yumurtlayan bir pazar olarak gören tefecilerin bir bir arttığını her geçen gün görmekteyiz.Ne diyelim Allahlarından bulsunlar…
Birazda Kemerde yaşanan yıkım olaylarından bahsetmek istiyorum. Geçenlerde de yazdım bütün bunların müsessebbibi Necati Hocadır diye. Beldibin den ismi saklı bir esnaf arkadaşımız beni arayarak Hocanın bu kötü niyetine şahit olduğunu bu yıkım kararlarını geçtiğimiz sene Esnaflara göndermediğine Kendisinin ısrarı üzerine Beldibin den uzak dur dediğini duyunca tüylerim ürperdi.
Geçen gün Belediyenin önünde isyan eden esnaflarımızı görünce biran kendime onların yerine koydum.Ne kadar zor bir durum..Allah kimseyi düşürmesin ama gerçekten büyük bir olay bu …
Ancak gemisini yüzdüren kaptan misali emsali olan bir çok yerin mahkeme kararları olmasına rağmen yönetimdeki belediyenin ayrım yapması çok yanlış ve bir o kadar da veballi bir durumdur.
Kaçak sa yıkılması gerekiyorsa tabik ki yıkılsın ona karşı değilim ama içindekileri de düşünmek lazım Dün Babamın yerini yıkarım diyenlerin ahbap çavuş ilişkileri ile bu tip adam kayırma çabalarının olması Kemer için bir utanç kaynağıdır.
Kaldiki sezonun zaten kötü geçmesine kesin gözüyle bakılırken birde bunun üstüne insanların ekmekleriyle oynamak hakkıkaten çok üzücü bir durumdur
İntikam ve hırs boyutuyla düşünüldüğünde bu tip işlerin belli bir toleransla yapılması uygunken bu durumdan bile rant elde etmeye çalışmak gerçekten çok yazık bir olaydır. Umarım bu yıkımların hüsniyet çerçevesi içinde yapılması Kemer için büyük bir fayda sağlayacaktır.
Ayışığının tüm karanlıkları aydınlatmasa dileyiğle.