AT İZİ İT İZİNE KARIŞMIŞ

SEMİH KÖKEN

kemerhaber@hotmail.com

Gün geçmiyor ki yeni terör örgütünün mağdur ettiklerinde artış olmasın. Sanki kasıtlı olarak 17-25 aralık sürecinde kendilerinden kopan eski müntesiplerinden intikam alıyorlar. Son olarak tutuklanan zanlıların çoğu bu gruptan. Sugar travel işletmecisi tam da bu cinsten. Bu beyefendinin 25 aralıktan bu yana terör örgütünü terk ettiğini cümle alem biliyor. Bunun yanında aynı süreçte örgütü terk etmeye çalışan ancak vakıf başkanlığı ile ödüllendirilerek, başı yakılan sümbülzade efendiye ne demeli. Adamı yıllarca söğüşle söğüşle, her kurban bayramı sana 50 koyun yazdık de, adamı coştur, adam cebinden ödesin. Sonra da adamın başını yak. Az kaldı Rıza başkanın canını da yakacaktı ya. Kim üflemişse sümbülzade efendiyi kulağına, adamı az daha ilçe başkanı da yapacaktı. Ondan sonra gel çık işin işinden. Her halde zıplatıverirlerdi. Gerçi o dönem bayağı da hevesliydi haaaa. Kendini ilçe başkanı gibi görmeye de başlamıştı. Bir de artık himmete verilen paralar da bayağı azalmıştı. Obama dükkanları yıkınca himmet güme gitmiş, vatan hainleri de para kalmayınca yakasını bırakmışlardı. Ben bir tek iskele caddesinin en muhterem dericisinin durumunu tam anlayamadım. Adam gerçekten örgütle ilişkili değildi. Burada kendisini feda ettiğini düşünüyorum. Çoluk çocuk hapislerde sürüneceğine ben sürüneyim dedi gibi geliyor. İşte tam bu noktada at izi ile it izi birbirine karışmış gibi. Deryaların söğüşçüsü konusunda ise kimsenin tereddüdü yok. Kazandığının yarısını örgüte himmet etse bence bir mahsuru yok. Kazanılan parayı herkes iyi biliyor. Havadan deryadan gelen para. Bir karış yerin olmasa da deryaya yerleştirdiğin işki tahta parçası gayet iş görüyor. Daha önceki dalgalarda götürülen adamların militan olduğu herkesçe malum. Bu konuda kimsede bir tereddüt olmayacağını zannediyorum. Her ne kadar biz yoktuk, yapmadık deseler de cümle alem biliyor bu durumları. Hele hele seçimlerde yerel basının bile sadece sonuçlarını merak ettiği seçimin sandık sandık sonuçlarını takip eden, Akpartinin tüm sandıklardaki oyları ile özel ilgilenen, Hepimiz oyları HDP ye verdik, yine vereceğiz diyen Cihan muhabirinin hala küstahça 15 ağustosta her şey tersine dönecek, o zaman hepiniz gününüzü göreceksiniz diye tehdit etmesi bile tüm inancını muhafaza ettiğini gösteriyor. Asıl ilginç olan ise halen tutuklu bulunan bir yargı mensubunun kendilerine iyi davranmadığını söylediği kamu görevlilerinden tekrar yargıya dönüp intikamını alacağı şeklindeki tehditleri. Zaten siz bu yönden meslekten ihtaç edildiniz sayın yargıç. Adamına göre karar olmaz. Avukatı sevmiyorsun, siyasi görüşüne gıcıksın, yak müvekkilini. Eskiden derlerdi, her hakim biraz avukatlık yapmalı diye. Bundan sonra her hakim, savcı, görev icabı da olsa bir hafta ceza evinde kalmalı denilecektir her halde. İnsanları hapiste yatırmak zevk mi vermeli insana? Ceza hukukunun en önemli özelliği şüphenin zanlı lehine yorumlanmasıdır. Ancak görebildiğimiz kadarı ile mahkemelerde böyle bir durum yok. Kanun diyor ki, savunmasının aleyhine bir delil yoksa ceza verme, ama nerde. Kolluk demişse budan dolayı getirdik, hadi bakalım 5 yıldızlı kepez altındaki dinlenme tesislerine. Şimdi bir çoğunun bunun muhasebesini yaptığını zannediyoruz. Ancak halen daha üzerlerine üflenen efsun ile hocalarının pensilvanya’dan okuyup üfleyerek, elini uzatarak ya da her ne zıkkımsa bir yolla kendilerini kurtaracağına inananlar hiçbir tehditten geri durmuyorlar. Bir de anlayamadığımız diğer husus her daim verdiği kararları sanki RTE veriyormuş gibi tenkit edenlerin, darbeden sonra birden bu kişilere sahip çıkmaları. Son olarak örgüt soruşturması yargının savunma ayağına da sirayet etti. Şu ana kadar anlayabildiğimiz tek şey tamamının il merkezinden olması. Bu işin tabiî ki ilçeler boyutu da olacak. Darbenin gerçekleştiğini zannedip bu sevinç ile RTE aleyhine “ adam kalkmış, darbeyi önlemesi için halkı sokağa davet ediyor, sen kendin ne işe yarıyorsun” gibi paylaşımlarla sosyal medyada çılgına dönüp, darbe gerçekleşmeyince korkudan bu paylaşımlarını silenler var ya, bu paylaşımları silmeniz sizi hiç kurtarmayacak haberiniz ola.