BAŞKAN GÜL, ŞOV YAPIYORUM DEYİNCE

BU HABER HÜRSES GAZETESİNE AİTTİR

http://www.antalyahurses.com/baskan-gul-sov-yapiyorum-deyince/276794/

Rus uçağının düşürülmesiyle ilgili ev bağışlamasının sebebini Başkan Gül’e soran MHP İl Başkanı Mustafa Aksoy, beklemediği yanıtla karşılaştı. Gül, ‘Şov yapıyorum’ diye konuşunca Aksoy gerekeni yaptığını söyledi

PERDE ARKASINI ANLATTI

Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül, genel başkan adayı Meral Akşener için imza desteği verdiği için disipline sevk edildiğini belirterek partisinden istifa etmişti. MHP İl Başkanı Mustafa Aksoy, Başkan Gül’ün gerçeği anlatmadığını ifade ederek, olayların perde arkasını Hürses Gazetesi’ne anlattı.

Rus uçağının düşürülmesiyle ilgili ev bağışlamasının sebebini Başkan Gül’e soran MHP İl Başkanı Mustafa Aksoy, beklemediği yanıtla karşılaştı. Gül, ‘Şov yapıyorum’ diye konuşunca Aksoy gerekeni yaptığını söyledi

Rus uçağının düşürülmesinin ardından bilindiği üzere Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül, Rus askerin ailesine ev bağışlayacağını açıkladı. Gül’ün disipline verilmesi ardından da istifa etmesinin sonrasında MHP İl Başkanı Mustafa Aksoy, yaşananların perde arkasını anlattı. İl Başkanı Aksoy şöyle anlattı: “Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül değişimci olan, imza veren bir Belediye Başkanı. Ancak bizim ihraç kararı almamızın bununla bir alakası yok, bunun kamuoyunda bilinmesini isterim çünkü kendisi öyle lanse etti. ‘Ben değişimciyim diye böyle yapıyorlar’ gibisinden sözler sarf etti. Kemer Belediye Başkanı düşürülen Rus uçağının pilotuna ev almakla alakalı Kemer’de odalarla görüşme yapmış ve ona ev hediye etmek istemiş. Bu da kamuoyuna, basına yansıdı. Bunun üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Antalya İl Başkanı olarak kendilerini Kemer Belediyesi Göynük Ek Hizmet Binası’nda ziyaret ettim.

KEMER’İN ENİŞTESİYİM

Ben aynı zamanda Kemer’den evliyim. Kemerin eniştesiyim. Dolayısıyla Sayın Başkan ile böyle enişte kayın misali oturduk, samimi bir sohbet gerçekleştirdik. Sayın Başkanım neden bunu düşündünüz dediğimizde, başkan turizmin kötülüğünden bahsetti, işlerin olmadığından bahsetti. ‘Bir incelik olsun diye bunu yaptım’ dedi. Ben de başkana turizmdeki kötü gidişattan kayınbabamın, kayınvalidemin ve eşimin de etkilendiğini söyledim. Ben de biliyorum yani ben de bu sıkıntıyı görüyorum. Antalya’da yaşıyoruz. İlla turizmle uğraşmana gerek yok.

KEMER’İN MESELİ DEĞİL!

Ancak sevgili Başkan, bu mesele Kemer’in meselesi değil. Bu mesele Türkiye’nin meselesi, bu mesele hükümetin meselesi, bu mesele devletin meselesi. Siz Milliyetçi Hareket Partili Belediye Başkanısınız. MHP’li Belediye Başkanı olarak bağlı bulunduğunuz partininiz ilkeleri var, bağlı bulunduğunuz partinizin dış politikada ki tutumları var. Kurallar var, konuşmalar var. Liderinizin açıklamaları var. Bunların üzerine siz İlçe başkanınızla görüştünüz mü? Hayır. İl Başkanınızla görüştünüz mü? Hayır. Yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcınız ile yani genel merkez ile görüştünüz mü? Hayır. Yani bu Kemer’in Kiriş’te, Çamyuva’da, Tekirova’daki bir yol tadilatı değil ki! Türk milliyetçilerinin, ülkücülerin, bu toplumda yaşayan bütün Türk milletinin ortak bir paydasıdır. Biz buna böyle bakıyoruz. Hassas bir konudur.

KONU TÜRKMEN DAĞI MESELESİ

Türkmen Dağı ile alakalı olan bir durumu genel merkezinle, ilçe teşkilatınla görüşmeden karar alıyorsun. MHP’li Belediye Başkanısın. Size yakışan şuydu dedim: Bunu bir oda yapabilir, Kemer’de yaşayan bir otelci iş adamı da bunu bağışlayabilir, buna diyecek bir şeyimiz yok. Yani turizm açısından baktığımızda doğru bir taraf gözüküyor ama ben bu söylemimi yaparken de şu yanlış anlaşılmasın. Ben turizmi desteklemiyorum. Bunu yapmıyorum. Hatta bu açıklamadan 10 gün öncesi de ben turizmcilerle alakalı da bir basın açıklaması yapmıştım. Turizmcinin sıkıntısınıdinleyerek, patronu dinleyerek, patrondan yansıyan çalışanı dinleyerekyapmıştım. Çünkü Milliyetçi Hareket Partisi turizmcilerle alakalı, uçak düştükten sonra, uçak Antalya’ya düşmüştür dedi. Tarım, turizm, bunların temsilcilerini dinledik. İki Genel Başkan Yardımcımız Kenan Tanrıkulu ve Emin Haluk Ayhan Bey ile beraber (o dönemde Merkez Disiplin Kurulu üyesiyim),  il başkanımızla, MYK üyeleriyle bu odaları gezdik, turizmcileri dolaştık. Bunlarla alakalı da almış oldukları bilgileri hem meclis gündemine, hem Türkiye gündemine bu Genel Başkan Yardımcıları ulaştırmıştı. Bunları anlattım.

YARDIMA YANAŞMADI

Bunun üzerine Başkan, ‘Şov yapıyorum’ dedi,  ‘Siyaset şovdur’ dedi. Mustafa Bey bu şovu hep yapar zaten. Eyvallah ona da saygı duyarız. O zaman dedim Sayın Başkanım, şöyle bir şey yapalım mı? Buyurun bir şov daha yapalım yani ben aslında ikinci bölümünü şov yapma anlamında eksik buluyorum ama Türkmen Dağı’nın bizim için, ülkücüler için, Milliyetçi Hareket Partililer için Erciyes Dağı’ndan, Toros Dağı’ndan, hatta o Kemer’in Bey Dağları’nın eteklerinde yaşıyoruz, bu dağlardan hiçbir farkı yoktur diye bir açıklama yapalım dedim. Bir yardım kampanyası başlatalım dedim. Hani bir tıra malzemeyi koyalım… Bu dağlardan hiçbir farkı yoktur, orası bizim yüreğimizde yanan bir yaradır, orada soydaşlarımız zülüm görüyor, bu Rus uçağı turistik gezi yapmıyordu herhalde orada… Bunu yapalım dediğimde Başkan buna yanaşmadı.

GÜL’ÜN KAFASNIDAKİ BAŞKA ŞEYLER

Demek ki Sayın Başkanın kafasında başka şeyler vardı. Biz de tedbirli olarak Disiplin Kuruluna sevk ettiğimizi açıkladık ama Başkan Bey böyle bir hamle beklemiyordu herhalde bizden o da birden istifa etti. Başkanın istifasını anladık ama Başkan ile beraber giden Belediye Meclis üyelerinin istifasını anlamadık çünkü bizim onlar ile bir meselemiz yok.

MECLİS ÜYELERİNİN İSTİFASINI ANLAMADIK

Belediye Meclis üyelerinin istifasını hadi Başkan ile beraberler diye anladık ama bazı partililerimizi de istifaya zorladı yaklaşık 40 civarında. MHP’yi bu bitirir mi? Bitirmez. Bunlar da istifa etti. O zaman istifa edenler ne olur? Bir daha partiye üye olmak istediklerinde biz alırsak, biz yaparsak üye olurlar. Dolayısıyla başkanın istifadan dolayı da bütün hakları bitmiştir.

KEMER’İN SAYGIN AİLELERİ VAR

Kemer’in bir özelliği var. Kemer’de saygın aileler var. Kemer’de çok muhterem aileler var. Biz Kemer’de irili ufaklı bütün ailelere sevgi besliyoruz, saygı besliyoruz, hürmet ediyoruz. Toplumdaki bütün ailelere bunu yaparız ama şunun da açıkça bilinmesini isterim: Siyasetin üzerinde, teşkilatın üzerinde kişi tanımam. Bu Mustafa Aksoy da olabilir, Zeki Tunç da olabilir, bir başkası da olabilir.
PARTİNİN ÜSTÜNDE ŞAHIS YOKTUR

Yani ben partinin üzerinde şahıs tanımam. Sen oturmuş olduğun makamdan güç alıyorum, güç veriyorum. O zaman çok güçlüler ise, bağımsız aday olacaklar, seçimleri kazanacaklar, gelip faaliyet gösterecekler. Milliyetçi Hareket Partisi’nin oyları üzerinde tabi ki bu ailelerin bir katkısı vardır yani bundan kaçınamayız, vazgeçilmez bir durum ama siz o zaman bağımsız aday olacaksınız, bağımsız faaliyetlerinizi yürüteceksiniz.
KEMERLİLER HERKESİ BİLİR

Kemer’de kimin ne olduğunu, Kemerli herkesten çok daha iyi biliyor. Sonra Kemer’de bir imar meselesi uydurdular. MHP İl Başkanı’nın kaçak binalı diye haber yaptırdılar bize. Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı’nın orada kaçak binaları yok. Kayınbabama ait olan yerler var. Kayınbabama ait olan yerler zaten ben MHP’de Merkez Disiplin Kurulu üyesiyken yıkılmıştı. Yıkılmayan yerler o Beldibi’ni siz biliyorsunuz durumunu. Beldibi’nde imar yoksa bu benim sorunum mu? İmar yoksa hepsi kaçak. Doğru mu? Otel de kaçak, pansiyon da kaçak, ev de kaçak ne yapalım? İmarı getirdin de ben mi yapmadım yani.

SANA BÜTÜN BELDİBİ’Nİ YIKTIRIRIM

Hangi ilkeye dayanarak geliyorsun da benim aile üyelerimin yaşadığı yerleri ifşa ediyorsun, İl Başkanının kaçak binaları, tüyü bitmemiş yetimin hakkı diyorsun. Bir defa etik kurallar gereği önce şu başlığı atacaksın: İl Başkanının kayınbabasına ait olan yerler diyebilirsin. İl Başkanına ait olan yerler değil ben Gazipaşalıyım, Kemer’le doğrudan bir alakam yok. Dolayısıyla, vay işte buraları da yıkacağız. Sonuna kadar yolu var, nereyi yıkarsan yık. Ama ayrımcılık yapmaya kalkarsan sana bütün Beldibi’ni yıktırırım, ben. İmarsızsa tüm Beldibi’ni kalk, yık!

RUSLAR EVİ KABUL ETMEDİ

Bunları neden anlatıyorum. Biz Türkmen Dağı diye gidiyoruz, çıkıyor, ‘Değişim dedim diye yaptılar, tarlaya gittim diye yaptılar’ diyor. Gerçek anlaşılsın diye söylüyorum. Sebebi Türkmen Dağı’dır.  O bunları derken sanki buradan şöyle bir algılama çıkıyor. Ben turizmciyi bilmiyorum gibi bir algılama çıkıyor. Öyle bir şey yok. Ben de turizmcinin derdini biliyorum. Ama de ki : Ben bir şeyi iyi niyetle düşündüm, kaş yapayım derken göz çıkardım, o dağ bizim dağımızdır, orada zulme uğrayan soydaşlar bizim soydaşlarımızdır, bizim kandaşımızdır de, bir yanlış anlaşılma oldu de… Ona evi bir arkadaşımız verir, bu insani bir şeydir de.  Ama öbür taraftan Türkmenleri de rencide etme. Böyle bir açıklama yapma. Sonra hatırlatmak isterim size ne oldu? Bu Rus pilotun ailesi kabul etti mi evi? Etmedi.

MHP’DEYSEN MHP’NİN İLKELERİYLE SİYASET YAP

Benim karşı duruşum gerek şehitler üzerinden, gerek ise buna benzeyen meseleler üzerinden siyasete bunların istismar edilmeleridir. Buna ev alıyorum, buna bunu yapıyorum, buna şunu yapıyorum, yok Almanlara bilmem ne yapıyorum falan bunları basit görüyorum. Mustafa Bey, İlçesine hizmet eden bir Belediye Başkanı. Hizmet etmiş, CHP’den Belediye Başkanlığı yapmış, sonra siz MHP’ye geldiyseniz artık MHP’nin ilkeleriyle siyaset yapma mecburiyetiniz var. Birileri dün başka bir partide siyaset yapabilir, onlar bugün MHP’de siyaset yapamazlar, ya da MHP’de siyaset yapanlar başka partide siyaset yapamazlar diye bir kural yok. Ama artık bir yere gelmişseniz, oranın ilkeleriyle, oranın prensipleri doğrultusunda oranın kanunları ve oranın tüzükleriyle hareket edersiniz.

YANLIŞLARINDA FRENE SART BASARIZ

Mustafa Gül Bey’deki bu ayrım da böyle olmuştur. Cenab-ı Allah, kayınbiraderi olarak söyleyeyim, Kemer’den evli birisi olarak söylüyorum. Onlara çalışmalarından başarılar diliyorum. Orada bizimle kalan Meclis üyelerimi kutluyorum. Onlar bir duruş sergilemiştir. 4 Meclis üyesi aslanlar gibi, paşalar gibi bir partimizdeyiz demişlerdir. Ama biz sadece bunlar ayrıldı diye de aman Kemer’in önünü tıkayalım diye bir derdimiz yok. Meclis çalışmalarında da iyi olan işlerde de yanlarında oluruz. Ama yanlış olan işlere de freni hemen çok sert bir şekilde basarız. “