Hoşgeldiniz  

YIK GİTSİN

SEMİH KÖKEN | 25 Ekim 2017 | Yazarlar


SEMİH KÖKEN
kemerhaber@hotmail.com

Kemerde sezon nihayet sona gelindi Kemerin en en gözde diskoları bir bir kapanırken bazı otellerde kapılarını kapatmaya başladı.Şimdi nisan ayına kadar Kemer derin bir sessizliğe gömülecek ama siyasetin bu kış durgun geceçeğine inanmıyorum.Geçtiğimiz hafta sonu yapılan önemli bir düğünde küskün Başkan adayları nasıl olduysa bir masada toplanarak bir fotoğraf karesi verildi.
Tabikki ilk önce ben yayınladığım için olayın iç yüzünü çok iyi biliyorum.Onun için kim ne olduğunu biliyorum çok şey söylememe gerek yok zaten resim kendini anlatıyor.
Herkes ne dediğimi anladı sanırım.Onun için herkes işini yapıyor bizde işimizi yapıyoruz….
Neyse bakalım bu sene kaçak yapılar nasıl temizlenecek..Çünkü otoparkları işgal edenler Kapısının önünden çıkıntılar yapanlar sit alanları işgal edenler kıyı kenara vila yapanlara Büyükşehir ve Kemer Belediyesi nasıl bir karar alarak yıkacak bekleyip göreçeğiz..
Önemsiz ve anlamsız konular üzerinde olduğundan fazla durduğumuzu , bu tür gereksiz konuşma ve meşguliyetlerin bizi üzdüğünü, hatta hayattan bezdirdiğini hiç düşündük mü? Boşa harcanan zamanı , kendimize ve sevdiklerimize zarar verdiğimizi hatırlıyor muyuz?
Küçük şeyleri abartmakta üstümüze yok. Uzun süre uçuruma bakarsanız uçurumda size bakar ve kendine çeker. Dünyada güzellikler karşısında olması doğal çirkinlikleri düzeltmek hepimizin görevidir.
O şunu söylemiş, bu şunu yapmış derken bakıyorsunuz günler akıp gitmiş, dedikodu ve didişmeye bir ömür vermişiz.
Sorun elbetteki olacaktır. Sorunları çözmenin de bir çok yolu olabilir. Üzülmek , dedikodu etmek sorun çözmez. Aylarca üzüldüğünüz bir konuyu gün gelir hiç hatırlamaz , hatırladığınızda da boşuna üzülmüşüm dersiniz. Olmuşu değiştiremezsiniz. Gücünüzü azaltırsınız.
Yarının sıkıntılarına göğüs germek için, bugünün değerini bilmeliyiz ki yarınlarımız umut dolu, mutlu ve huzurlu olsun.
Değerli dostlar; Millet olarak küçük şeylere çok takıntılıyız ve kavgayı seviyoruz. Hiç birşey bulamazsak kendimizle kavga ediyoruz. En çok da en yakın olmamız gerekenlerle didişiyoruz. Bu durum bizleri ruhsal bunalıma sürüklüyor. Her dört kişiden birinin tedaviye ihtiyacı var. Aile içi şiddet, boşanmalar, hoşgörüsüzlük aldı başını gidiyor. Mutsuz millet, sağlıksız millet demektir.
Her gün aynı şeyleri düşünmek bizi yıpratır. Sevimsiz oluruz. Verimli olmamız gereken, hatta çok iyi bildiğimiz konularda dahi olmayacak hatalar yaparız. Yalnız olmadığımız halde sürekli yalnızlık çekeriz. Sağlığımızı ve sevdiklerimizi kaybedebiliriz.
Dünya üç gündür. DÜN, BUGÜN ve YARIN.
Dün geçti. Yarınsa geleceği meçhul. Öyleyse bugünü yaşa.
Mutlu olmak ve sevilmek istiyorsanız; Oturduğunuz küçük taşların üzerinden kalkın lütfen.
Uzun süre oturdunuz zaten.İNSAN

Etiketler:

EN SON HABERLER

© 2020 KEMER HABER Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Reklamı Gizle
Reklamı Gizle