Hoşgeldiniz  

BEYCİKLİLER KESİMİN DURDURULMASINI İSTİYOR

Semih Köken | 12 Ocak 2021 | Kemer Güncel, Siyaset A- A+

BEYCİKLİLER KESİMİN DURDURULMASINI İSTİYOR

Yaklaşık iki aydır süren ormanı yaşatma mücadelelerine geçtiğimiz hafta Jandarma gözetiminde başlatılan kesim ile balta vurulan Beycikliler, köylerinde bir basın açıklaması yaptı. Beycik köyü ve Beyciklilerin mahkemeye verdiği 21 hektarlık orman traşlaması, geçtiğimiz haftalarda sokağa çıkma yasaklarına denk gelen kesim teşebbüsleriyle dikkatleri çekmişti. Bir müddettir bölgede iklim krizinin yol açabileceği afet tehlikelerine ve hayati risklere dikkat çekmeye çalışan Beycikliler, bu kez civardan duyarlı yurttaşların da katılımıyla bir basın açıklaması yaparak yetkilileri tekrar göreve çağırdı ve kesimin durdurulması talebini yineledi. Beycikliler, çevreci A Platformu ile yürütülen Beycik Senirkent Olmasın! Kampanyasının da devam edeceğini duyurdu.

Basın açıklamasından sonra fikir belirten bir doğasever kendisine ne düşündüğü sorulduğunda “Bunda düşünmeye bile gerek yok. Burası heyelan bölgesi, bütün bu ağaçlar heyelanı önlemek için oluşmuş. Siz bir ormanı böyle 200 dönüm bir kitle halinde dipten kesemezsiniz. Seyreltme değil bu; bu bir ağaç katliamı, doğa katliamı ve yerel insanlara atılmış bir darbedir” sözleriyle itirazını dile getirdi. Beycik’e destek vermeye gelen bir diğer duyarlı yurttaş da “Eğer Senirkent gibi bir tehlike burada söz konusuysa hemen durdurulmasını istiyoruz bu kesimin” dedikten sonra bölgede söz konusu olan erozyon, kuraklık, ormanların yeniden yetişmesinin olanaksızlığı gibi konulara işaret etti. Bölgede düz kesim denen traşlama yönteminin kullanılmasına ilişkin “içimiz kan ağlıyor” yorumu da yapıldı. Beycik köylüleri de traşlama yapılan bölgede yeniden ağaç yeşermeyeceğine dair görüş ve tecrübelerini paylaştılar. paylaşıp üzüntülerini dile getirdiler ve kuraklık endişesini yinelediler. Sahil şeridinden gelen ziyaretçilerle sohbet eden köylü kadınlar Beycik için ormanın öneminden bahsettiler. Kesime itiraz eden Beycik köylüleri, kendilerinin bir orman köyü olduğunu, kesime de dikime de aşina olduklarını fakat bu bölgede kesime erozyon ve benzeri tehlikelerden ötürü gönüllerinin razı olmadığını belirtiyorlar.

Dava sözcüsü Zeynep Demirsü ise Beycik’teki orman kesimine ve yaratılan afet riskine bir de hukuki sürecin işlemesine olanak tanınmamasının eklendiğini belirterek “Mahkeme sonuçlanıncaya dek bu alanın olduğu gibi korunmasını istiyorduk fakat öyle olmadı. Kanunlarımızın bize verdiği katılım hakkımız defalarca es geçildiği için, itirazımıza resmen geniş bir yanıt duyabilmemizin tek yolu olarak mahkememiz kalmıştı, onun da sonucu beklenmedi. Burada telafisi olanaksız bir hasar oluşmaması için, diyalog kurabilmek, bu kesim yanlışını beraberce önleyebilmek için 64 gün burada bekledik biz. Halen de Orman Genel Müdürlüğü’nün savunmasını bekliyoruz. Bu bir kim kazandı, kim kaybetti durumu değildir. Bölge halkının insani kaygılarının, kaybının yahut yararının olduğu bir durumda tüm makamlar ve biz, ancak beraber kazanabiliriz ya da beraber kaybederiz. İşte bu yüzden, çağrımızı yinelemek istiyoruz. Mahkeme sonuçlanıncaya kadar acilen bu kesim durdurulsun,” dedi.

Beyciklilerin basın açıklamasının tam metni ise şöyle:
“Sel dedik, erozyon dedik, buraya kesime gelindi. Can korkusu dedik, felaket dedik. Buraya kesime gelindi. Mahkeme sonucu beklensin dedik. Buraya kesime gelindi. Buraya hep sokağa çıkma yasağında kesime gelindi. Son olarak, Antalya 5. İdare Mahkemesinde Orman Genel Müdürlüğü’nün savunması beklenirken geçtiğimiz hafta cumartesi günü burada kesim Jandarma gözetiminde başlatılmıştır. Milli Park sınırının bitiminden başlayan bu 21 hektarlık orman traşlaması ekosistemimize, orman yaşamımıza indirilmiş koskoca bir baltadır. Mahkemede Orman Genel Müdürlüğü’nün savunması beklenirken burada kesime gelinmesi vicdanlarda açılmış koskoca bir yaradır. İki şeyi söylemekten vaz geçmiyoruz, vaz geçmeyeceğiz. 1. Bu kesim, bölgenin özellikleri ve etkilerini gün be gün yaşadığımız iklim krizi nedeniyle bir felakete davetiye çıkarmaktadır. Biz Beyciklilerin can güvenliğini ilgilendiren bu kesimde mahkeme karar verene dek acilen durulmalıdır. Bu konuda tüm yetkililerimizi göreve davet ediyoruz. 2. Beycik davası, Beycikli yurttaşların kendi çabalarıyla açtığı bir davadır. Bazılarımız hayatımızda ilk kez, bir kuruma kendimizi duyurmak için dava yoluyla seslenmek zorunda kaldık. Orman kurumları da bizler için var, hukuk da bizler için var. Biz bu kurumları ekmeğimizi paylaşarak var ediyoruz. Gün olup işimiz düştüğünde, davamız sonuçlanana kadar bile beklenmemesi bizleri yaralıyor. Bu konuda yurttaşlar olarak bundan böyle yetkilileri yeniden göreve davet ediyor, mahkemenin sonuçlanmasının beklenmesi için herkesi sorumluluğa davet ediyoruz.”

Etiketler:

EN SON HABERLER

© 2020 KEMER HABER Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Reklamı Gizle
Reklamı Gizle