Hoşgeldiniz  

Yeni Türkiye Konferansları Demrelilerle buluştu

Semih Köken | 14 Mart 2016 | Antalya Haber, Gündem, Yaşam A- A+

Yeni Türkiye Konferansları Demrelilerle buluştu

Başkanlık sistemi hesap verebilirlik üzerine kurulu

Büyükşehir Belediyesi tarafından Demre’de düzenlenen ‘Başkanlık Sistemi ve Yeni Türkiye Konferansı’nda konuşan Prof. Dr. Haluk Alkan “Başkanlık sistemi her şeyden önce hesap verebilirlik üzerine kurulu. Bu sistemde, egemen olan millet, yasama ve yürütme otoritesini doğrudan belirler ve millet politikalardan dolayı kimden hesap soracağını çok iyi bilir” dedi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Yeni Türkiye Buluşmaları Konferansları Dizisi’nde “Başkanlık Sistemi ve Yeni Türkiye” Demre’de masaya yatırıldı. Demre Kültür Salonu’nda gerçekleşen, Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz’ın oturum başkanlığı yaptığı konferansa, Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Mücahit Küçükyılmaz, Hukukçu Yrd. Doç. Dr. Serdar Korucu ve Prof. Dr. Haluk Alkan konuşmacı olarak katıldı. Aralarında İlçe Kaymakamı Murat Uz, Belediye Başkanı Süleyman Topcu, Büyükşehir Koordinatörü Veli Sertbaş, AK Parti İlçe Başkanı Bayram Arıcı’nın da olduğu çok sayıda Demrelinin izlediği, konferansta konuşan Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Mücahit Küçükyılmaz, Başkanlık sisteminin Türkiye için olmazsa olmazlarından olduğunu söyledi.

PARLAMENTER SİSTEMDE İSTİKRAR SORUNU VAR

Konferansta konuşan Doç. Dr. Serdar Korucu, parlamenter sistem ile başkanlık sistemi arasındaki farklılıklara değindi. Parlamenter sisteminin her ne kadar ideal bir sistem olarak görünse de, bu sistem ile yönetilen ülkelerin önemli derecede istikrar sorunu yaşadığına dikkat çeken Dr. Korucu, “Parlamenter sistemde, hükümetin yasama içerisinden çıkıyor olması ve başarısız bir hükümetin meclis tarafından düşürülebiliyor olması, parlamenter sisteme belli bir enselik sağlıyor. Sadece bu açıdan baktığımız zaman ideal bir sistem görülebilir. Fakat, fiilen uygulamaya baktığımızda, bazen çok başarılı hükümetlerin bile sırf mecliste yeterince çoğunluğu olmadığı için görevden düşürüldüğünü görürüz. Bıçak sırtında olan bazı hükümetlerin de kendi partisinden milletvekillerinin bir takım kirli pazarlıklar, rüşvet yollarıyla hükümeti düşürme yolunda oy kullandığı gibi bir takım örnekler görüyoruz. Parlamenter sistemde, hükümetin yasama içerisinden çıkması ve yasamanın güvenoyuna bağlı olması, parlamenter sistemde ciddi bir istikrar sorunu yaratıyor” diye konuştu.

BAŞKANLIK SİSTEMİ HESAP VEREBİLİRLİK ÜZERİNE KURULU

Prof. Dr. Haluk Alkan da, egemenliğe sahip olan millet ile egemenliği temsil edenler arasındaki ilişkinin net olması gerektiğini, net olmaması halinde, millet ile kurumlar arasına girebilecek başka unsurların millet adına devleti idare edebileceğini vurguladı. Alkan, “Başkanlık sistemi her şeyden önce hesap verebilirlik üzerine kurulu. Bu sistemde, egemen olan millet, yasama ve yürütme otoritesini doğrudan belirler ve millet politikalardan dolayı kimden hesap soracağını çok iyi bilir. Eğer egemenlik bizdeyse ve yargı üst bir egemenlikse, egemenliği halktan alan organlar mutlaka yargı mekanizmaların atanmasında ya da belirlenmesinde rol alıyorlar. O zaman Türk Milleti adına karar veren mahkemelerin, halkın egemenliğine dayandığını kabul edebiliriz” dedi.

FEDERALİZMLE KARIŞTIRILIYOR

Başkanlık sistemi ve federalizmin karıştırıldığının da altını çizen Haluk Alkan şöyle konuştu: “Federalizm başkanlık sisteminin zorunlu bir unsuru değildir. Federalizmin, bir devlet biçimi, şekli ya da devlet sistemi, başkanlık sistemi ise bir hükümet sistemidir. Dolayısıyla federalizm ile başkanlık sistemi arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Mesela birkaç örnek verelim, ABD başkanlık sistemiyle yönetiliyor, aynı zamanda federal. Şili, başkanlık sistemi ile yönetiliyor ama bizim gibi yani üniter. Türkiye, parlamenter sistemle yönetiliyor tartışılır ama üniter. Almanya, parlamenter sistemle yönetiliyor ama federal bir devlet. Federalizm, bir ülkenin tarihsel, sosyal, ekonomik geleneklerinden gelen bir şeydir. Yani siz onu tutarak masa başında federalizme geçemeyeceğiniz gibi, bir hükümet sistemi değişikliği de federalizmi getirmez.”

YA GEÇECEĞİZ YA DA YOK OLACAĞIZ

Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Mücahit Küçükyılmaz ise Başkanlık sisteminin, Türkiye için olmazsa olmazlarından olduğunu kaydetti. Türkiye’nin tarihi bir kırılma noktası geçirdiğini söyleyen Küçükyılmaz, “Ya yeni bir yükseliş aşamasına geçeceğiz ya da yok olacağız. Böyle tarihi bir kırılma noktasındayız. Yani Türk Milleti’nin tarihi yürüyüşünde kırılma noktaları var. Bunlardan bir tanesini bugünlerde yaşıyoruz ve bu tarihi ana şahitlik edenlerden birisiyiz. 100 yıl önce Osmanlı’nın çöküşüne şahit olanlar da benzer bir durumu yaşamışlardı” dedi.

ÜLKE BÖLÜNECEK DİYENLERE CEVAP VERDİ

Başkanlık sistemi için muhalefet partilerin, ‘ülke bölünecek’ gibi bir hava uydurmaya çalıştığını söyleyen Mücahit Küçükyılmaz, bu iddialara Mustafa Kemal Atatürk’ten örnek vererek şunları söyledi: “1930’larda, Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde, bir tür partili Cumhurbaşkanlığı sistemi işlemekteydi. Yarı başkanlığa yakın sayılabilecek bir partili Cumhurbaşkanlığı. Mesela Mustafa Kemal, yakın arkadaşı Fethi Bey’e serbest fırkayı kurmasını telkin ettiği zaman, Fethi bey ona şöyle cevap veriyor, ‘Paşam nasıl olur, siz hem Cumhuriyet Halk Partisi’nin başkanısınız, hem de Cumhurbaşkanısınız. Dolayısıyla ben size karşı nasıl muhalefet edebilirim’ diyor. Çünkü, Mustafa Kemal partili bir Cumhurbaşkanı. Ama bugün Mustafa Kemal’in partisi başta olmak üzere, muhalefet partilerin pek çoğu, başkanlık, yarı başkanlık, partili cumhurbaşkanlığı sözlerini duydukları zaman, öcü görmüş gibi bakıyorlar, sanki memleket elden gidiyor, diktatörlük geliyor, despotluk geliyor gibi hava uydurmaya çalışıyorlar. Başkanlık sistemi gelirse ülke bölünür… Hayır, böyle bir şey yok. Neden? Bir ülkenin bölünmesi için illaki başkanlık sistemiyle yönetilmesi gerekmez. Başkanlık sistemiyle yönetildiği için bölünen bir ülke ben bilmiyorum. Bölünseydi, 19’uncu yüzyılın başında büyük iç savaşta ABD bölünürdü. Aksine belki de başkanlık sistemi, ABD’nin o iç savaşı bölünmeden atlatmasındaki önemli faktörlerden birisi olarak da düşünülebilir.”

Etiketler:

EN SON HABERLER

© 2020 KEMER HABER Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Reklamı Gizle
Reklamı Gizle