Hoşgeldiniz  

Sahur ve iftar sofraları uyarıları

Semih Köken | 05 Haziran 2016 | Antalya Haber, Gündem, Kemer Güncel, Oteller, Turizm, Yaşam A- A+

Sahur ve iftar sofraları uyarıları

KEMER Devlet Hastanesi’nde görevli diyetisyen Canan Yılmaz, Ramazan ayında sahur ve iftar sofralarında dikkat edilecek noktalar hakkında bilgi verdi.

Ramazan ayında beslenme düzeni, uyku saatleri, su tüketimi ve bunlara bağlı olarak metabolizmanın çalışmasının tamamen değiştiğini söyleyen diyetisyen Canan Yılmaz, iftardan sonra uyumadan beklemek, gece geç saatlerde sahur niyetine yemek yiyip yatarak sahura kalkmamanın sindirim ve dolaşım sistemini yorduğunu vurguladı. Sahurun vaktinde yapılması gerektiğini ve sofrada yumurta, az tuzlu peynir, süt, yoğurt, cacık, ayran ve kefir gibi tok tutan besinlerin yer alması gerektiğini aktaran Yılmaz, tam buğday, çavdar, kepek ekmeği veya ekşi mayalı ekmeğin tercih edilmesi gerektiğine işaret etti. Başta salatalık olmak üzere domates ve biber gibi sebzelerin çiğ ve tuzsuz olarak bolca yenilmesi gerektiğini anlatan Yılmaz, sahur menüsüne 1-2 porsiyon yaş veya kuru meyve ilave edilebileceğini aktardı.

SAHURDA EN AZ 2-3 BARDAK SU İÇİLMELİ

Sahurda tuzlu ve şekerli yiyeceklerden uzak durulması, bunun yerine 3-4 adet ceviz veya 5-10 fındık ve çiğ bademin tercih edilmesinin doğru olacağını belirten diyetisyen Canan Yılmaz, sahurda en az 2-3 bardak su içilmesi önerisinde bulundu. Demli çay ve kahvenin vücutta su atılımını artıracağı için fazla miktarda tüketilmemesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, taze sıkılmış veya hazır meyve sularının sahur sonrası acıkmaya neden olacağı için tercih edilmemesi gerektiğini kaydetti.

ÇORBADAN HEMEN SONRA ANA YEMEĞE GEÇİLMEMELİ

İftar sofrasında ise orucun soğuk olmamak şartıyla su, birkaç hurma, birkaç zeytin ve bir dilim peynirle açılabileceğini söyleyen diyetisyen Yılmaz, oruç açıldıktan sonra çok sıcak ya da çok soğuk olmayan bir kase çorba içilmesinin doğru olacağını belirtti. Çorbadan hemen sonra ana yemeğe geçilmemesi, sindirim sistemini rahatlatmak adına 5-10 dakika kadar beklenmesi gerektiğini vurgulayan Yılmaz, ana yemek olarak ise ızgara, haşlama, fırınlama, buğulama yöntemleriyle pişirilmiş et, tavuk, balık veya kuru baklagil tüketilebileceğini, kızartmanın ise tercih edilmemesi gerektiğine işaret etti. Ana yemeklerin yanında zeytinyağlı sebze yemeği ya da bol salata tüketilebileceğini belirten Yılmaz, pirinç pilavı yerine bulgur pilavı veya kepekli makarna tercih edilebileceğini anlattı.

‘YEMEKLER VE SU ILIK SERVİS EDİLMELİDİR’

Su, çay ve kahve tüketiminin ise iftar yemeği bittikten sonra azar azar ve sık sık tüketiminin devam etmesi gerektiğini kaydeden Yılmaz, “Günlük 2-3 litre su önerilir. Su tüketimine ilaveten kafeinli ve gazlı içecekler yerine ayran, kefir, şekersiz hoşaf gibi sıvılar da tüketilebilir. Yemekten hemen sonra çay ve kahve tüketimi demir emilimini engelleyeceğinden dolayı iftardan 1 saat kadar sonra çay tüketimi önerilir. Tansiyon problemi olmayan kişiler günde 1-2 şişe sade maden suyu içebilir. İftarda aşırı şekerli ve yağlı besinlerden, çok tuzlu veya baharatlı yemeklerden uzak durulmalıdır. Yiyeceklerin çok soğuk veya çok sıcak olması rahatsızlıklara yol açabilir. Bu yüzden yemekler ve su ılık servis edilmelidir. Yiyecekler iyice çiğnenmelidir. İyice çiğnenmeden yutulan yiyecekler hazımsızlığa neden olabilir.

İftardan sonra meyve veya tatlı tüketimi iftar yemeğinden hemen sonra meyve tüketimi önerilmemektedir. İftardan sonra yapılacak hafif tempolu bir yürüyüş sonrası 1 porsiyon kadar yaş meyve veya 1-2 kase şekersiz komposto tüketilebilir. Diyabet hastası olmayan kişiler meyve yerine az şekerli sütlü bir tatlı tercih edebilir” diye konuştu.

Etiketler:

EN SON HABERLER

© 2020 KEMER HABER Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Reklamı Gizle
Reklamı Gizle