TURİZM GERÇEĞİ

SEMİH KÖKEN

kemerhaber@hotmail.com

Sezon yaklaşmaya başladı. Yavaş yavaş hazırlıklar başladı ama esnafta tık yok….
Pazar bile zar zor açılabiliyor. Bakalım bu sini neler olacak
İnsan olarak geçmişteki olayları çabuk unuturuz.
Eskiden düşman olduklarımızla şimdi dost, dost olduklarımızla da düşman olmadık mı?
Yani rahmetli Demirel’in dediği gibi ‘’Dün dündür bugün bugündür’’ deriz.
Bizler anı yaşar o ana göre hareket ederiz.
Terör olayları turizme mutlaka büyük zarar veriyor.
Ama bu zarar genellikle terör olaylarının olduğu kısa zaman dilimi ile sınırlı kalıyor.
Terör olayının olduğu hafta rezervasyon akışı kesiliyor ama daha sonra tekrar eski rayına giriyor.
Çünkü terör olayları sadece Türkiye’de değil Avrupa’nın en önemli merkezlerinde de yaşanabiliyor.
Avrupalı artık bunu biliyor. Terör olayları onlar için tatil tercihlerinde en önemli kıstas değil.
Çünkü terörün kendisini yaşadığı bölgede de bulabileceğini biliyor.
Pe ki son dönemlerde ne oldu da Avrupalı Türkiye’ye gelmeye soğuk bakıyor?
Bana göre asıl araştırılması gereken konu bu. Asıl sorun son yıllarda artan kötü imajımız.
ATAV Başkanı Nizamettin Şen’de, ‘’Turizmde kötü imajı oluşturan faktörler ortadan kaldırılmalı’’ demişti.
Şen’e bu noktada katılmamak mümkün değil Avrupalı demokrasiye çok değer veriyor. Demokrasinin olmadığı ülkeye gitmek istemiyor.
Türkiye, Avrupalının gözünde ‘’Çocuk istismarcısı’’, ‘’Gazetecileri hapse atan’’, ‘’İfade özgürlüğünün olmadığı’’ ülke olarak görülüyor.
Avrupalı bu ifadelere çok daha fazlasını ekliyor ve buna göre gelmek istemiyor.
Bu nedenle de bu kötü imajımızdan bir an önce kurtulmamız lazım.
Aksi taktirde bu kötü imajımız yüzünden gerek turizmimiz gerek ekonomimiz büyük zararlar görecek.
Kültür ve Turizm Bakanlığı imaja yönelik tanıtımlara ağırlık vermeli.
Tanıtımlarda Türkiye’deki dostluk ve misafirperverlik olgusu daha fazla işlenmeli.
Çünkü Avrupalı, Türkiye’deki birbirinden güzel otellerimizi, mutfağımızı, tarihimizi ve kültürümüzü biliyor.
Avrupalının istediği şey belli. Kendisine kötü gelen uygulamaların son bulması.
Zaten bunlar sadece Avrupalının değil Türk insanının da istediği, olmaması gereken şeyler.
Güzel ülkemiz güzelliklerle anılmalı.
Bu güzellikleri de en iyi turizm yansıtır. Turizmin bu güzellikleri yansıtması içinde turistin gelmesine engel olan kötü imajdan kurtulmamız lazım.
Çünkü bizim ürünümüz belli. Üründe değişiklik yok.
2014 yılında bu ürüne sadece Antalya’da 12 milyon yabancı turist gelmişti.
2016 yılında Antalya’da ürün aynıydı ama gelen turist 6 milyon civarında kaldı.
Antalya’da yeni cazibe merkezleri devreye girdi. Yepyeni oteller yapıldı. Antalya’nın cazibesi daha da arttı.
Ama Antalya’ya gelen turist sayısı yüzde 50’ye yakın azaldı.Yani sorun Antalya’da değil. Sorun Antalya dışından kaynaklanıyor Bu sorunların ortadan kaldırılması hiç de zor değil. İnanıyorum ki kötü imajımızı değiştirirsek turizmde yeniden rekorlar kırarız.
Turizmde hedeflediğimiz rakamlara ulaşırız.
Bunun için sorun olan kötü imajımızın ortadan kaldırılması gerekiyor…
Ayışığının tüm karanlıkları aydınlatmabı
dileyiğle