Hoşgeldiniz  

BÜFE Mİ ? GROSMARKET Mİ ?

SEMİH KÖKEN | 30 Haziran 2017 | Yazarlar


SEMİH KÖKEN
kemerhaber@hotmail.com

Otuz günlük oruç ayından çıkarak Bayramımızı kutladık. Çok güzel ve sorunsuz geçen bir festival yaşadık. Güvenlik önlemlerinin tam sağlandığı huzur içinde kalabalık bir festival yaşatan Başta Mustafa Gül ve Kemer Belediyesi çalışanlarına Tüm Emniyet ve Jandarma personeline Kemer Halkı adına Teşekkür ederiz.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da muhteşem geçen konserler ve etkinliklerde Kemer’in adı tüm ulusal kanallarda yayınlanarak amacına ulaştı.

Bu yıl yapılan festivalin tarihi konusunda otelcilerden sızlanma gelse de önümüzde ki dönem festivalin Mayıs ayı içinde yapılmasını isteyen otelciler Hazirandaki doluluk oranlarını Mayıs da görmek istediklerini belirttiler.

Az önce yukarıda güvenlik önlemleri konusunda teşekkür etmiştim ama bir konunun da altını çizmeden geçemeyeceğim.

Kemer’in eğlence sektörünün kalbinin attığı Deniz Caddesinde yaşanan olaylar her geçen gün insanları tedirgin etmek de ve korku içinde bırakmaktadır.

Bunlardan en önemlilerinden olan Disko ve Barların güvenliği kendi bünyelerinde sağlandığı için pek sorun teşkil etmemekte.

 Ama Deniz Caddesinde bulunan Büfe adı altında RUHSATLANDIRILAN ve şu anda GROSMARKET gibi çalışan ve içinde manav, nargile, kokoreç, ev tekstili gibi hiç RUHSATI ile alakası olmayan yerlerin artık büyük bir sorun olduğu dile getirmek istiyorum…

Çünkü büfe dediğiniz yerde sadece Sigara İçecek satılması gerekirken artık bu olayın haddini aştığını buna bir an evvel çözüm bulunmasının altını çizmek isterim.

Alın size bununla ilgili bir kıssadan hisse….

ÇARŞI PAZAR AĞALIĞI

Behlül Dana bir gün Harun Reşit’ten bir vazife ister. Harun Reşit’ de ona çarşı pazarın denetimini verir.

Behlül hemen işe koyulur. İlk olarak bir fırına gider. Birkaç ekmek tartar. Hepsi gramajından noksan gelir. Dönüp fırıncıya sorar; ” Hayatından memnun musun, geçirebiliyor musun, çoluk çocuğunla ağzının tadı nasıldır? Adam, her soruya olumsuz cevap verir. Memnun olduğu bir şey yoktur.

Behlül bir şey demeden ayrılıp başka bir fırına geçer. Orada da birkaç ekmek tartar ve görür ki, bütün ekmekler gramajında, fazla geliyor, eksik gelmiyor. Aynı soruları bu fırının sahibine de sorar ve her soruya olumlu cevap alır. Adam hayatından memnundur.

Bundan sonra başka bir yere uğramadan doğru Harun Reşit’in huzuruna çıkar ve yeni bir vazife ister.

Harun Reşit;” Behlül daha demin vazife verdik sana. Ne çabuk bıktın?” der.

Behlül;

– Efendimiz, çarşı pazarın ağası zaten varmış. Benden önce ekmekleri tartmış, vicdanları tartmış, buna göre herkesin hesabını ödemiş, bana ihtiyaç kalmamış.”

Umarım bu hikâye, ticaret ahlakından ve şükürden yoksun olanlara muhasebe yapma imkânı verir. Helal haram ayrımı yapmayanlar, huzur, dirlik, sağlık, bereketten mahrum kalacaklarını bilmelidirler.

Türk büyüklerimizden olsun, din büyüklerimizden olsun günümüze kadar gelmiş mesajlar uzun tecrübeler içeren büyük değerlerdir. Bu değerlerden millet olarak faydalanmalıyız. Yeni nesillerimize aktarmalıyız. Aziz milletimizin hayatına enjekte etmeliyiz.

Bu düşünceyle ara sıra maziye gidip siz değerli dostlarla tespitlerimizi paylaşmaktan onur duymaktayım.

Ayışığı nın tüm karanlıkları aydınlatması dileğiyle…

Etiketler:

EN SON HABERLER

© 2020 KEMER HABER Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Reklamı Gizle
Reklamı Gizle