Hoşgeldiniz  

ABLA ADAYMI OLACAK

SEMİH KÖKEN | 19 Ocak 2018 | Yazarlar


SEMİH KÖKEN
kemerhaber@hotmail.com

Geçtiğimiz hafta oldukça yoğun bir havada geçti.Hafta sonu Kemere gelen Menderes Türel esti gürledi. Yatırım sözü verdi ve devam etmekte olan şantiyelerini gezdi esnafa kulak verdi ve hazirandan önce yapacağını belirtti. Buraya kadar her şey normaldi ancak yanındakilerin gazına gelen Türel Mustafa Gül e ne yaptın 80 model kemer diyerek laf atması Mustafa Gül e cevap hakkı doğurdu ve GÜL de bu lafların altında kalmadı.Ancak bundan ellerini ovuşturan sadece Minta cephesiydi. 4 ay öncesi Mustafa Abisinin yanından ayrılmayan minta , Kındıl çeşmenin kıyı kenar çizgisi 170 metreye çıkınca biranda ak partili oluverdi. Sayın Minta nın AK Partinin Kurucu ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan a nasıl garız küfürler ettiğini ben dahil bir çok kişi duymuş ve şahit olmuştur. Kendileri Antalya da hüküm süren Bucak çetesinin para kaynakları oldukları için şimdilik o koltukları doldurmakta kendi seçtiği yönetimle bile 2 ayda bağlarını koparmışlardır.Neysa bu derin konulara şimdi girmek istemiyorum.Ama şu kesin dirki vekilliği bitecek olan ablanın Kemerde tadını aldığı Ranttın arkasında durarak belediye başkan adayı olmasıdır. Eğitimde yarıyıl dönemini bitiriyoruz. Dileğimiz , önceden olduğu gibi , çok önemli olduğunu düşündüğümüz bu konuyu bir kaç yazıda paylaşmaktır. Bütün milletler için insandan önemlisi yoktur. Milletlerin yücelmesi, yükselmesi kaliteli ve eğitimli insan gücü ile sağlanabilir. Bu da iyi bir eğitimle mümkündür. Eğitim ve öğretim konusu, yaşı ne olursa olsun bir ferdin aileye ve topluma faydalı birey olmasından tutun da seçme, seçilmeye, yönetmeye, vatandaşlık bilincine, hak hukuk gözetmeye kadar her konuyu içeren bir bütün olarak ele alınmalıdır. Mensuplarını iyi eğitmeyi başaramayan topluluklar bir türlü gelişmelerini tamamlayamamış, hatta tam anlamı ile millet dahi olamamış ya da başka milletlerin kölesi olmuşlardır. Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak; milletimizin mensuplarını iyi bir eğitim ve öğretimden geçirebildiğimiz söylenemez. Ne yazık ki, hükümetlere ve bakanlara göre değişen eğitim politikalarımız ile böyle oluyor. Ne kadar çok bakan değişir ise o kadar da çocuklarımız deneme tahtası oluyor. Kendi sistemimiz içinde kendi insanımızı eritiyoruz. Yabancıların telkin ve dikte ettirdiği sistem bizi berbat ediyor. Değerli dostlar; Liseyi bitiren bir çocuk, 19 yaşında. Üniversiteyi kazandı, bitirdi oldu yaş 24. Askerliğini yaptı oldu yaş 26. Sonrası? İşte sıkıntı o zaman başlıyor. Hele de atanamayacak bir bölüm bitirmiş ise vay haline. Buradaki yanlış; iş imkânı veremeyeceğimiz bölümlere ihtiyaçtan çok fazla kontenjan açılıp öğrenci alınmasıdır. Öğrencilerimiz birkaç sene denedikten sonra acaba bir şey olur mu veya hiç olmazsa bir üniversite bitireyim çaresizliği içinde istemedikleri bir okula kayıt yaptırıp isteksizce okumaktadırlar. Sonrasında iş bulamayınca başlıyor maddi, manevi sıkıntılar. Genç yaşta psikolojik sıkıntıları olan birçok evladımız çaresiz. Bu gençlerimizin okuması için devletimiz ve aileleri birçok maddi yükümlülüğe girme dimi? Girdi. Akraba ve aileleri yıllara dayalı olumlu birçok beklentiye girmediler mi? Ümit bağlamadılar mı? Bağladılar. Peki, bütün bunlar boşa çıkmış olmuyor mu? Elbette oluyor. Bir türlü kendi bünyemize ve ülkemizin sosyal ve ekonomik gelişimine uyduramadığımız eğitim sistemimiz sayesinde ne acıdır ki, çocuklarımızı adeta kendi ellerimizle boğazlamaktayız. Necip Türk Milletini büyük millet yapan mefkûrelerden uzak bir gençlik yetiştirdiğimiz gerçeği ise tehlikelerin en büyüğüdür. Çocuklarımızı millilik bilincinden uzak yetiştirmek Türk milletinin her mensubuna çok zarar verecek ve millet olarak kapatılması çok zor ve büyük zararlar göreceğimiz bir gerçektir. Yetkililerin acilen bir “Milli Eğitim” uygulamasını hayata geçirmeleri gerekmektedir.

Etiketler:

EN SON HABERLER

© 2020 KEMER HABER Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Reklamı Gizle
Reklamı Gizle