SEMİH KÖKEN | 29 Kasım 2018 | Oteller, Turizm A- A+
Toplantının açılış konulmasını yapan AKTOB Başkanı Dr. Erkan Yağcı, Antalya, Türkiye ve dünya turizmine ilişkin konjonktürel analizi yaparak başladı konuşmasına. AKTOB’un Türk turizminin gelişiminde sektöre farklı dinamikler kazandırdığını belirten Yağcı, ‘’Sektörel vizyon oluşturan bir derneğiz. Resort Kongresi bunun en net örneği. Her geçen yıl büyüyen kongremiz, Türk turizminin en önemli sektörel buluşması haline geldi. Turizm stratejisinin belirlenmesi ve turizme yön verilmesi anlamında son derece önemli bir rol oynadı.’’ ifadelerini kullandı.
”GELECEĞİN TURİZMİ İÇİN STRATEJİK ADIMLAR ATMALIYIZ”
Türk turizminin kötü günleri atlatarak eski günlerine kavuştuğunu kaydeden Erkan Yağcı, ‘’Turizmimizin eski gücüne kavuşmasında emeği olan sektörün tüm bileşenlerine teşekkür ediyorum. Geleceğin turizmi için stratejik adımlar çok önemli. İlk evresi Özal’la atıldı bunun. İkinci evresi ise altyapı çalışmalarının yoğunlaşmasıyla 2000’li yıllarda yaşandı. Havalimanları, yollar ve demiryollar, bu atılımın örnekleri.’’ ifadelerini kullandı.
”TURİZMDE ÜÇÜNCÜ ATILIM HAMLESİ”
‘’Şimdi turizm sektöründe üçüncü atılım dönemine giriyoruz.’’ diyen Yağcı, ‘’50 milyon turist 50 milyar dolar turizm geliri hedefi ile yola devam ediyoruz. Antalya’da bu yıl 13.5 milyon turist sayısına ulaşacağız. 2023’te Türkiye için 70, Antalya için ise 20 milyon turist hedefliyoruz.’’ şeklinde konuştu.
Yağcı, konuşmasının devamında şu noktaların altını çizdi:
”BU SEKTÖRÜN DİLİ BARIŞTIR”
Turizmde işlerin iyi gittiği bir gerçek. Ancak turizmdeki deneyim ve birikimlerimizle yeni adımlar atmamız gerekiyor. Turizm sektörü dünya GSMH’sinin yüzde 10’un oluşturuyor. İstihdam, barışın korunması, işsizliğin azalması konularında çok önemli rol oynuyor. Bu sektörün dili barış dilidir.
”ANA KAYNAK PAZAR SAYISINI 5’E ÇIKARMALIYIZ”
Geçen yıl kasım ayında yaptığımız 3. Turizm Şurası’nın eylem planına dönüştürülmüş hali yayınlandı. Bu eeylem planı sektörün geleceği için son derece önemli. Önümüzdeki en önemli stratejik hedef pazar çeşitliliği. Mevcut pazarlarında güçlenmeye devam ederken, yeni pazarlardan turistleri de ülkemize çekmemiz gerekiyor. Almanya ve Rusya’nın yanına yeni ana pazarlar eklememiz, hatta bu sayıyı 5’e çıkarmamız gerekiyor.
Turizmi 12 aya yaymak durumundayız. Bu nedenle Türkiye’yi 12 yaşayan bir varış noktası haline dönüştürmek durumundayız. Turizm ürünlerimizi çeşitlendirerek daha fazla insanın Türkiye’ye gelmesini sağlamalıyız.
YENİ TURİST PROFİLİ: MÜZİĞİ DİNLEMEK DEĞİL, MÜZİSYENLE TANIŞMAK İSTİYOR
Turist saysına paralel olarak turizm gelirini henüz istediğimiz seviyeye getiremedik. İnsanlar artık bir yemeği tatmak yerine, malzemelerini görmek, nasıl yapıldığını izlemek, bir müziği dinlemek yerine sanatçılarla vakit geçirmek istiyor.
Yeni turist profillerine ayak uydurmamız gerekiyor. Dijital gelişime hazır hale getirmemiz gerekiyor. Rakip destinasyonlarımız bu konuda bizden ileride.
İki önemli kavramımız var. Biri çevre, diğer kültür. Bu, bizim turizmimizin geleceği için son derece önemli. Caddelerimizin, sokaklarımızın, denizlerimizin temiz olması gerekiyor. Konyaaltı projesini tüm Antalya geneli için planlamamız lazım.
İkinci konu ise sahip olduğumuz kültürel değerler. Kültürü korumanın yolu turizmdir. Antalya 2018 yılını Perge Yılı olarak tesadüfen ilan etmedi.