‘Turizmin asıl sıkıntısı eğitimsiz personel’

Turizm sektöründe çalışan kalifiye eleman sıkıntısı ile ilgili olarak açıklama yapan Limak Limra Hotel & Resort Genel Müdür Yardımcısı Sadi Yıldırım, otellerde çalışan personelin eğitimli olmasının iş kazalarının da önüne geçeceğini söyledi.

12 ay açık olan ve kış aylarında da konferans turizmi ile yaz doluluklarını yakalayan Limak Limra Hotel & Resort Genel Müdür Yardımcısı Sadi Yıldırım, turizm sektörünün daha iyi noktalara gelmesi ve turizm okullarının cazibesinin arttırılması için hükümet tarafından yasa çıkartılarak otellerden personelin minimum yüzde 30’unun turizm okullarından mezun olanlardan oluşması ve bununla birlikte bu personellerin diğer personellere göre fazla maaşla çalışması gerektiğini söyledi.

Sadi Yıldırım yaptığı açıklamada; “Bundan 20 yıl önce Turizm Fakültesinde eğitim görürken;  harçlara hayır, parasız eğitim, çalışma koşullarının iyileştirilmesi gibi sloganlarla sokaklarda yürür eylemler yapardık. Bunların yanında bir de Turizm işletmelerinde çalışanların, Turizm Fakülteleri ve Turizm meslek liselerinden mezun olması, en azından bir kota uygulanmasını seslendirirdik. Ancak bu, o zaman ki şartlarda hep cılız kaldı. 20 Yılda Sol tandanslı İktidarlar görmemize rağmen o zaman seslendirmediğimiz Harçlara Hayır sloganı ironik bir şekilde AK Parti iktidarı tarafından sonuca bağlandı. Fakat kota konusu bırakın uygulamayı dillendirilmiyor bile.

TURİZM MEZUNLARI SEKTÖRÜ TERCİH ETMİYOR

Maalesef ki son yıllarda turizm sektöründe kalifiye personel konusu sonu çıkmaza giden bir sorun olmaya devam ediyor. Bugün Turizm okullarından mezun olanların %85’i bu sektörde çalışma hayatlarına devam etmeyip bankacılık, ilaç, ithalat, ihracat gibi sektörlere geçiş yapıyorlar. Nedeni iş olanaklarının ve maddi imkanların daha yüksek olmasından kaynaklanıyor.

KALİFİYE ELEMAN BULMAKTA ZORLANIYORUZ

Bugün otelciler Nisan veya Mayıs aylarında açtıkları otele personel bulabilmek için kılı kırk yarıyor, en nihayetinde kalifiye olmayan bu işi daha önce hiç yapmamış, yabancı dili az çok bilen personelle çalışmak zorunda kalıyorlar. Yapılması gereken, aynı yıllar önce yapılan Okuma -yazma seferberliği gibi topyekun eğitim seferberliği ve sektörde ihtiyaç duyulan kalifiye personel ile ilgili reformların gerçekleştirilmesidir.

YÜZDE 30 KOTASI GETİRİLMELİ

Turizm Sektöründe faaliyet gösteren işletmelere (Otel, Seyahat Acentası, Uçak firmaları vs.) yüzde 10 oranında Turizm Fakültesi mezunları , yüzde 20 oranında Turizm Meslek Liseleri ve Turizm Eğitim Merkezlerinden (TUREM) mezunları için kota uygulanması zorunluluğu getirilmelidir. Aynı engelli kotası uygulanması gibi…  İlk yıllarda bu oranlar esnek olabilir ancak 3 yıl sonra bu oranlar kesinleştirilebilinir. Bu durumda Turizm sektöründe personel müdürü olarak görev yapan arkadaşlar, Turizm Fakültelerinin, Meslek Liseleri ve TUREM‘lerin önünden ayrılamayacak kotalarını doldurabilmek için yoğun çaba sarf edeceklerdir. Turizm okullarından mezun olanlar aranan ve ihtiyaç duyulan personel olduklarını hissedecekler ve işlerinin okul sonrasında garanti olduğunu düşüneceklerdir. Turizm fakültelerindeki boş kontenjanlar olmayacak hatta Turizm bölümü olmayan üniversiteler bu bölümleri açmak için gerekli hazırlıkları yapacaklar, Turizm sektöründe faaliyet gösteren şirketler üniversiteler ile ilişkilerini güçlendirmek ve organik bağ kurmak zorunda kalacaklardır. Tabii ki bunları yapmak yetmiyor; sektörde çalışacak personelin maddi imkanlarının da artması gerekmektedir. Turizm okullarından mezun olanlar diplomalarını getirdiklerinde diğer personellerden yüzde 15-20 civarında daha yüksek ücret almalıdır. Bu eğitim seferberliği devlet politikası olacağından dolayı devletin aldığı vergi düşürülecek ve bu oran personele yansıyacaktır. Şimdi okul mezunlarını aldık eğittik işe yerleştirdik ve daha yüksek maaş vererek çalıştırmaya başladık. Hali hazırda çalışan okul eğitimi almamış personel ne olacak?

KISA SÜREDE USTALIK BELGESİ VERİLİYOR

Bu sorunun cevabı gayet basit; Avrupa Birliği uyum yasaları gereği çalışan her işçinin ustalık belgesi alması gerekiyor. Bunun için belirli zamanlarda ve ne yazık ki 1 haftalık kurslar açılıyor ve 1 haftada ustalık belgesi veriliyor! Bizim illerimizde Turizm Eğitim merkezlerimiz, Halk eğitim Merkezlerimiz, Okullarımız, Üniversitelerimiz var ve bu kurumların akşamları genellikle boş… Devletin aynı örgün eğitim gibi 2 yıllık kurslar açması gerekiyor. Bırakalım bu kursları da ücretli yapsınlar örneğin aylık 150 TL. Çalışan personel 2 yıl boyunca çalışma saatlerini ayarlayıp bu kurslara devam etsin ve aylık 150 TL ödeme yapsın. Yapsın diyorum çünkü hayatının geri kalan çalışma döneminde alacağı diploma sayesinde devletin vermiş %15-20 civarında indirimi ( ek ödemeyi) alacak hayatına daha kaliteli devam edecek. Bu okullarımızda, Türkçe, Yabancı Dil gibi standart derslerin yanında mesleki, Önbüro, gastronomi, müşteri memnuniyeti, cost, bilgisayar paket programları, İşçi sağlığı ve güvenliği, Yangın eğitimi, Hijyen Eğitimi gibi dersleri alacak ve aynı Turizm Meslek Yüksek okulu gibi bir diplomaya sahip olacaktır. Devlet de alacağı ücret karşılığında öğretmen ve diğer harcamaları için kaynak yaratacak cebinden para çıkmadan Eğitim seferberliğine destek olacaktır.

2023’DE EĞİTİMLİ PERSONEL YÜZDE ELLİ OLACAKTIR

Tüm bunların sonucunda Turizmde özlediğimiz gerçekten eğitimli personel sayısı 2023 Yılına kadar sektörde %50 ‘lere ulaşacak, misafir memnuniyeti ve kalite artacak, bilinçli personel sayesinde İş Kazaları minimum seviyeye inecektir.Turizm sektörü altyapısı ve uygulanabilirliği ile çok rahat bir şekilde pilot sektör olabilir. Fotoğrafı biraz daha genişletip bu uygulamayı tüm sektörlere uygularsak varın görün sonucu. Eskiden çıraklık eğitim merkezlerimiz vardı fakat bu organizasyonu yıllar geçtikçe işlevsiz hale getirdik. Düşünebiliyor musunuz 3000 kişi kapasiteli bir fabrikada kaynakçı, tornacı olarak çalışan işçilerin tamamı eğitimli. Hayal mi? 2023‘e kadar neden olmasın?”