C ANHIRAŞ (yürek parçalayan) İPEK ŞEVİK YAZDI

Bu aralar alınan şaşırtıcı kararlarla etkilenmekteyim. İnanıyorum
sizlerde bu şekildesinizdir. Bu alınan kararlar nedir? Daha açık ol
diyorsanız işte başlıyorum. İlkokullarda Andımızın kaldırılması ve
Devlet Nişanı, Liyakat Nişanı gibi madalyaların üzerinden Atatürk
kabartmasının çıkarılması. Daha önce onurla söylediğimiz andımızın
bir anda çocuklara zorla okutuluyordu gibi söylemlerle kaldırılması
şaşkınlık vericidir. Ben öğrencilik yıllarımda onurla söyledim andımı.
Bugünde evlatlarımın söylemesini çok isterdim. Maalesef bunun
elimizden alınması ve zorla bu durumun bize kabul ettirtilmesi
şaşkınlık vericidir. Bu durumlara nasıl geldik sorusunu duyar gibiyim.
Yaşanılan bu olayın kısaca özetini bir hatırlayalım.
Milli Eğitim Bakanlığı 2013 yılında çıkardığı bir yönetmelik ile 1933’ten
beri İlköğretim okullarında okunan öğrenci andı kaldırmıştır. Büyük
şaşkınlık yaşatan bu durum üzerine Türk Eğitim Sen bu karara itiraz
ederek Danıştay’da dava açmıştır. O sıralarda bazı gazetelerde bu
durum sevinçle karşılanmış olsa da, bazı kısımlar itirazlarını büyük
başlıklarla dile getirmiştir. Devam edelim. Sonra neler oldu kısmına.
Danıştay 8. Dairesi de, 2018 yılında andımızı kaldıran yönetmeliği oy
çokluğu ile iptal etti. Tabi Milli Eğitim Bakanlığı boş durmadı ve bu
kararı temyize götürerek bu günkü kararın oy çokluğu ile alınmasına
olanak sağladı. Bu kararla ilgili yazılar ise şöyleydi. Danıştay 8.
Dairesi,2018 de “Andımız Kaldırılamaz” demesine rağmen MEB’in
buna itiraz etmesi üzerine oy çokluğu ile andımız kaldırılmıştır. Bu
yapılanlara hala inanamıyorum dersem yanlış olmaz sanırım.
Unutmadan şunu da eklemek istiyorum. Aynı Kurul karara ilişkin
gerekçesini henüz yazmamıştır. O zaman ben şunu anlıyorum. Aslında
gerekçe yok canımız böyle istedi kaldırdık, bu yüzden yazmaya da
gerek duymuyoruz. Bitmedi devam etmek istiyorum. Gelelim bir
diğer kritik karara. Bu karar da Danıştay 10. Dairesinden geldi. Devlet

madalyalarında Atatürk kabartmasının çıkartılması. Devlet Nişanı,
Liyakat Nişanı’nda bulunan Atatürk kabartması 15 Aralık 2013
tarihinde yönetmelikle yapılan değişiklikle kaldırılmıştı. Bunun üzerine
dönemin Türk Kamu Sen Genel Başkanı ve halen Bağımsız Milletvekili
İsmail Koncuk, yönetmeliğin iptali için Danıştay’a dava açmış ve
duruma itiraz etmişlerdir. İtiraz değerlendirildi. Danıştay Nişanlarda
Atatürk kabartmasının kullanılmasını öngördü. Peki devamında ne mi
oldu? Cumhurbaşkanlığı karara itiraz etti ve temyize gitti. Danıştay
İdari Daireleri Kurumu 2019’da 10. Daire’nin kararını tek oy farkı ile
yerinde buldu ve mahkeme kararıyla madalyalara konulan Atatürk
kabartması, mahkeme kararıyla kaldırıldı. Andımızdan sonra alınan bu
karar da Türk ulusu için büyük bir üzüntüdür.
Aklımda birçok soru yer almaktadır ama öncelikli olarak Andımızın ilk
ortaya çıkış tarihini şöyle bir hatırlayalım. Dönemin Milli Eğitim Bakanı
Reşit Galip tarafından hazırlanan andımız 1933 yılında okullarda
okunmaya başlanmıştır. 1972 – 1997 yılında çeşitli değişikliklere
uğrayarak bugünkü şekliyle okunmaktadır.Bir çok kez bazı faşist
yorumlara maruz kalsa da alınan en son karar boyunca, her ilkokul
öğrencisinin onurla söylediği bir ant olarak okullarımızda yer almıştır.
İlkokuldayken yüksek sesle söylediğimiz ve neşe içinde sınıflara
girdiğimiz bu zaman zarfının insanlara zorla söyletiliyordu gibi
gösterilmesi ve telaffuz edilmesi ne kadar vahimdir. Bazen insanın
boğazına kelimeler düğümlenir ya söylemek istediğini söyleyemezsin.
İşte tam bu durumdayım. Bu karara inanın çok üzüldüm. İnsanların bu
kadar hassas olduğu noktalardan yara alması inanın çok acı. Umarım
bu kararlar tekrar gözden geçirilir ve Atamın kabartmasını
madalyonlarda, andımızı ise okullarda okunurken görürüm. Şimdi
kısaca makaleme son verirken ne mi diyorum? NE MUTLU TÜRKÜM
DİYENE, NE MUTLU ATATÜRK’ÜN İLKELERİYLE YAŞAYANLARA VE BU
AŞKI YAŞATACAK GENÇLERİMİZE…