Uyuşturucudan ilaçsız kurtuluş

ANTALYA’da ormanlık alandaki sağlıklı yaşam merkezinde, madde bağımlılarının rehabilitasyonu için farklı bir yöntem hayata geçirildi. Buraya devam eden bağımlılar doğa yürüyüşü, fitness, spor, yüzme, masaj gibi birçok mental ve fiziksel eğitim ve sosyal aktivitelerle, hiç ilaç kullanılmadan madde bağımlılığından kurtarılıyor.

Antalya’nın en güzel doğal alanlarından Duacı’da sağlık turizmi konusunda faaliyet gösteren Ayka Vital Sağlıklı Yaşam Merkezi ile uyuşturucuyla mücadele eden sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu Zehir Savaşçıları Akademisi, madde bağımlılarının rehabilitasyonu için farklı bir yöntemi hayata geçirdi. Bu yöntemle doğal ortamdaki sağlıklı yaşam merkezinde 6 ay süreyle ‘öğrenci’ olarak rehabilitasyona alınan 20 madde bağımlısı, her gün sabah doğa yürüyüşü, kitap okuma ve müzik dinletisi, fitness, spor, sauna, yüzme, yabancı dil, resim, masaj gibi birçok mental ve fiziksel eğitim ve sosyal aktivitelerle madde bağımlılığından kurtarılıyor.

BÜTÜN METODLARIN SENTEZİ

Proje koordinatörü İsmail Haktan Karataş, madde bağımlılığıyla mücadelede 6 derneğin Türkiye’deki rehabilitasyon eksikliğini gidermek için araştırmalar yaptığını ve ‘6-B Yeni Yaşam Detoks Programı’nı burada uygulamaya başladıklarını söyledi. Bu programın dünyada uygulanan bütün metotların sentezi olduğunu belirten Karataş, “Ozon tedavisine kadar her şeyi koyduk. Komplike bir program oluşturduk” dedi.

REHABİLİTASYON SÜRECİ

Madde bağımlıları veya ailelerinin internet üzerinden kendilerine ulaştığını kaydeden Karataş, bırakma yönünde eğilimi olanların öğrenci olarak programa dahil edildiğini belirterek şöyle konuştu:

“Bağımlı kelimesini o andan itibaren yok ediyoruz. Vitamin ve mineral desteğiyle yoksunluk dönemi denilen dönemleri atlattırıyoruz ve birtakım masajlarla vücut ve sinir sistemini rahatlatıyoruz. Sonra detoks özelliği olan vitaminler yükleyerek hızlı detoks işlemi gerçekleştiriyoruz. Ardından toksit atıklardan temizlenen vücudun spor, fitness, yoga gibi etkinliklerle tamamen orijinal doğal halini almasını sağlıyoruz. Zihinsel terapi, öfke kontrolü, çevreye karşı daha duyarlı olması, daha dikkatli veya daha bencil olmasını öğretiyoruz. Bu 10 dinamikten oluşan programla en sonunda inanç sistemine uygun olarak hangi inanca mensupsa manevi değerlerinin kuvvetlendirilmesi anlamında, dine uygun prensipleri yaşayabilmesi anlamında maneviyatın kuvvetlendirilmesini öngörüyoruz ve en son sonunda mezun olunuyor.”

DIŞ DÜNYASINA DA DESTEK VERİLİYOR

Dernekler olarak bu kişilerin dış hayatında açılan yaraları da tedavi etmeye çalıştıklarını dile getiren Karataş, “Eşinden ayrılanın eşiyle birleşmesi, evinin eşyasını satana yeni eşya tamamlanması, çocuğunun hastalığı gibi bütün her şeyiyle ilgileniyoruz ve daha sorunsuz bir dünyaya çıkmalarını sağlıyoruz. Mezun olan kardeşlerimiz bizde eğitmen olarak da istihdam edilebiliyor. Komplike en az 3 yıl takip edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Zaten onlarla ciddi bir bağımız da oluyor ve bundan sonraki hayatlarında tamamen yanlarında oluyoruz” dedi.

ÜCRETSİZ PİLOT UYGULAMA

Şu an için yapılan pilot uygulamada hiçbir şekilde ücret talep edilmediğini anlatan İsmail Hakkı Karataş, bundan sonraki programlarda rehabilitasyon için asla ücret talep edilmeyeceği ama konaklama giderlerinin ailenin olanakları varsa karşılamasının talep edileceğini söyledi. Olanağı olmayanlar için yine derneklerin yardımcı olacağını aktaran Karataş, “Devletimizin bu manada birtakım ödenekler açtığını biliyoruz ama biz bu başarının özellikle akademisyenlerimizle tescillenmesini istedik. Tescillenince artık devletimizle de o metotla görüşeceğiz. Şu an içinde bulunduğumuz tesis bu anlamda dünyadaki en başarılı tesis. Rehabilitasyon amaçlı kurulmuş, sağlıklı yaşam alanı ve örnek alınması gerekiyor. Devletimiz eğer bu tesisleri çoğaltabilir ve buraya destek olabilirse biz Türkiye’de bu işi çok kısa zamanda çözebiliriz” diye konuştu.

HİÇ İLAÇ KULLANILMIYOR

Uygulamanın Zehir Savaşçıları Akademisi adı altında yürütüldüğünü kaydeden Karataş, “Hedefimiz 6 ay içinde Türkiye’de rehabilitasyon hizmeti verebilecek bağımlılıktan kurtulmuş kardeşlerimizi yetiştirmek. Çünkü bu sorunu onlar yaşadığından herkesten daha verimliler ve biliyorlar. Onların işin içinde olması işin inanırlığını artırıyor. Uygulamada hiç ilaç olmaması, uyuşturucunun başka bir uyuşturucuyla bıraktırılmaması zaten bu kardeşlerimizde ciddi bir özgüven oluşturuyor” dedi.

HASTANE İNSANLARIN PSİKOLOJİSİNİ BOZUYOR

Madde bağımlılığı rehabilitasyonu alanında Türkiye’de ciddi eksiklik olduğuna dikkat çeken Ayka Vital Otel yöneticisi kardiyoloji uzmanı Aynur Doğan, “Rehabilitasyon şu anda hastanelerin psikiyatri servislerinde ve AMATEM’lerde verilmeye çalışılıyor. Ama bu bence doğru bir adres değil. Zaten hastane dediğimiz anda insanların psikolojisi bozuluyor. Rehabilitasyon anlamında bizim gibi tesislerin her ilde olması gerekiyor. Doğa içinde spor aktivitelerinin yapılabildiği, insanların kendini rahat hissettiği, nefes alabildikleri, kendilerine değer verildiğini hissettikleri yerde olmaları gerekiyor” diye konuştu.

REHABİLİTASYONUN ÖNEMİ BİLİNMİYOR

Pilot uygulamanın dernekle yapılan anlaşma doğrultusunda hayata geçirildiğini belirten Aynur Doğan, “Ciddi anlamda zihinsel hastalığı olmayanları alıyoruz. Kan tahlili ve tüm tetkikleri yapıyoruz. Madde bağımlılığı rehabilitasyonu uzun bir süreç. Ülkemizde önem verilmediği için maalesef madde bağımlılığından kurtarma tedavi oranlarımız çok düşük. Biz insanların beyni, ruhu, davranış modelleri, düşünce yapıları, duygularını tedavi ediyoruz. Bunları 3 günde ya da 3 haftada değiştirmemiz mümkün değil. Bir davranışı düzeltmek için en az 6 ay olması ve 6 ayın üzerine konulması gerekiyor. Türkiye’de 2013’ün verilerinde toplam 700 milyon TL bütçeden sadece 1 milyonu rehabilitasyona ayrılıyor. Rehabilitasyonun önemi bilinmiyor. Madde bağımlılığından kurtarmanın gerçek tedavi yolu rehabilitasyon” diye konuştu.

HEM BİREY HEM AİLE REHABİLİTASYONU

Başvuran öğrenciye yönelik çok yönlü yaklaşım söz konusu olduğunu anlatan Ayka Vital Otel yöneticilerinden Dr. Kazım Doğan ise şöyle dedi:

“Birçok değerlendirme sonunda kişiye özel programlar hazırlanıyor. Kişinin yapısı, inanç yapıları, bilgi birikimleri hepsi dikkate alınıyor. Çünkü her kişiye aynı şekilde dokunamazsanız. Sosyal aktivitelerde ortak alanlarımız çok fazla yürüyüş, havuz gibi egzersizler. Bizim ana öğemiz ‘Bağımlılık bireyseldir, beyinde başlar beyinde biter.’ Kendi oluşturduğumuz 6 B metodunu uyguluyoruz. Bireysel rehabilitasyonun yanında aile rehabilitasyonu da çok önemli. Çünkü aile de travmaya uğramış oluyor. Onların da rehabilite edilmesi gerekiyor. Çocuk çıktıktan sonra nasıl davranılacak, yaklaşımı nasıl olacak. Bunun yanında bu gençlerimizin topluma kazandırılması lazım. Bu projenin bir üst ayağı da Organize Sanayi Bölgesi, gerekirse iş olanakları da sağlanacak.”

NELER YAPILIYOR?

‘Öğrenci’ olarak adlandırılan uyuşturucu bağımlıları güne kahvaltıyla başladıktan sonra 1 saat hafif müzik terapisi eşliğinde kitap okuyor. Öğrencilerin eğitimini de daha önce bağımlı olan ve aynı yöntemle tedavi edilmiş eğitmenler yürütüyor. Proje koordinatörlerinden Bulut Bayraktaroğlu, müzik terapisi ve kitap okuma seanslarıyla bir nevi dinlendirilmiş ve zihinlerin boşaltıldığını belirtti.

Beden eğitimi öğretmeni Sevda Sağıroğlu tarafından öğrenciler günlük olarak spor ve fitness yapıyor. Yoksunluk dönemi eğitimi sorumlusu Onur Uçak tarafından günlük masaj uygulanıyor. Öğrencilere yine günlük sauna uygulanıyor. Eğitim koordinatörü Abdurrahman Yaylalı, sauna yoluyla kişinin madde kullanımından dolayı bel altı yağ dokularında birikmiş toksit maddelerin idrar yoluyla dışarı atmasının sağlandığı ve kişinin maddeye olan isteğinin tamamen bitirildiğini söyledi.

Bunların dışında yüzme, basketbol, bisiklet, masa tenisi, bilardo, langırt, yoga gibi çeşitli sosyal aktivitelerin yanı sıra mental ve fiziksel çok sayıda tedavi yöntemi uygulanıyor. Ayrıca İngilizce dil eğitimi veriliyor. Öğrenciler için yine günlük olarak grup ve tek tek ayrı terapiler uygulanarak moral motivasyonundan hedeflerine kadar birçok konuda o güne dair neler yaptıkları ölçülüyor.

ÖRNEK HİKAYELER

Lise son sınıfta bu belayla tanıştığını anlatan 21 yaşındaki Tuğçe Ünsal, “Buraya gelmeden önce birçok hastanede tedavi oldum, ailem çok destek oldu, fakat hiçbirinde tedavi olamadık, daha kötü zehirlendim, kötü şeyler yaşadım. Buraya geldikten sonra yeniden doğmuş gibi oldum. Hayatımı yeniden elime verdiler, yeni doğmuş bir bebek gibi hissettiğim için hepsine çok teşekkür ederim” dedi.

Öncelikle yarım kalan okulunu bitirmek istediğini belirten Tuğçe Ünsal, “Burada eğitmen olarak kalacağım. Birçok insana umut olmak istiyorum. Çünkü benim kendime verdiğim bir söz vardı bu madden kurtulduğum zaman insanlara elimi uzatmak istediğim için merhamet duygumu yeniden kazanmak için insanlara umut ışığı olmak istiyorum. Ve burada umut adamlar ve umut kadınlar olarak çoğalmak ve insanlara yardımcı olmak istiyoruz” dedi.

13 YIL KULLANDI

13 yaşından bu yana madde kullandığını söyleyen 26 yaşındaki Samet Kara, “Birçok çeşidini kullandım, 8 sene eroin mazim var. 13 yıl uyuşturucu maddeler kullandım. Birçok hastaneye yattım. 7 çip taktırdım ama faydası olmadı, tekrar aynı pisliğin içine düştüm. Hocalar beni buraya davet ettiler, şu an tedavi oluyorum ve içimde hiçbir madde isteği de yok şükürler olsun” dedi.

İKİ KARDEŞ

Öğrenciler arasında bir de ağabey- kardeş var. İsmail Ayaz, ağabeyi Umut Ayaz’ı uyuşturucudan kurtarmaya çalışırken aynı batağa kendi saplandı. Birçok tedavi yönteminden olumlu sonuç alamayan iki kardeş, pilot uygulama kapsamında şimdi birlikte tedavi oluyor. Yarım bıraktıkları okullarına devam edeceklerini anlatan kardeşlerden Umut psikiyatrist, İsmail ise gastronomi okumak istediğini söyledi.