Hoşgeldiniz  

Soydabaş: “Kemer’e Kıydılar”

Semih Köken | 07 Aralık 2017 | Gündem, Kemer Güncel, Siyaset, Yaşam A- A+

Soydabaş: “Kemer’e Kıydılar”

Birkaç zaman önce Konyaaltı İlçesi sınırları içerisinde Hüseyin Soydabaş ile karşılaşmıştık. Kendisini ofisime çay içmeye davet ettiğimde ‘Çok yakında gelecek ve çayını içeceğim’ sözünü vermişti. Birkaç gün önce kendisi aradı ve ‘Ak Parti Kemer Kongresi’nin ardından yazdığın yazı ilgimi çekti. Çay teklifin hala geçerli mi?’ dedi ve birkaç saat içinde buluştuk.
Bana 13 Aralık 2001 tarihli Ak Parti’nin Kemer’de kuruluşu sırasında çıkardığım gazetenin fotoğrafı ile geldi ve “Sen gerek Ak Parti Kemer’de kurulurken gerekse ilçe başkanlığım sırasında ve sonrasında partiye ve şahsıma en çok destek veren gazeteciydin. Hatta istifa etmiş olmama rağmen Ankara’da 1. Olağan Büyük Kongre’yi bazı arkadaşlarımızla beraber izlemiştik ve sen de fotoğraflamıştın. Sana o gün çektiklerini de getirdim” dedi ve sohbetimiz başladı.
Ayışığı: Aslında Ak Parti ile ilgili pek haber yapmıyor ve köşe de yazmıyorum. Ama o an dayanamadım ve patladım. Köşe yazımda da yazdığım gibi “İnandık inanmadık ama hep bu partinin yanında yer aldık” dedik. “Bu Partiye ihanet edenlere bu parti Maaş bağladı” dedik. “Benim her fırsatta yazdığım 100 bin dolar lık bile yine gıkını çıkartmazken size ne oluyor” dedik. “Hadi oğlunu anladık Allah işini rast getirsin işe soktun. Peki, Kardeşini ikili imzayla nasıl Büyükşehir’e monte etmeyi düşünürsün. Sen ne Yaman bir adamsın” dedik.
Soydabaş: Suç onların değil ki. Onlara bu rahatlığı ve vurdumduymazlığı sağlayan üst yöneticilerin. Onlar bu şekilde parti içinde birlik ve beraberliği sağlayacaklarına inanıyorlar. Yani bunu teşkilatı bir arada tutmanın yolu olarak görüyorlar. Ama farkında değiller ki bunu seçmen de görüyor ve başarısız yöneticileri başarılı gibi göstererek onları taltif eden partilerin üzerini çiziyor.
Ayışığı: Senin de dediğin gibi Ak Parti’yi ilk kuruluşundan beri takip ediyor, haberlerini yapıyor ve yorumluyorum. Geçmiş il başkanları zamanında da böyle miydi acaba?
Soydabaş: Kesinlikle hayır. Habib Akhan, Ramazan Avcı ve Hamza Taş ile çalıştım ve onlardan kendim ve yakınlarım için selam bile istemedim. Yıllar sonra ilk defa Cumhurbaşkanlığı Referandum Çalışmaları sebebiyle parti içi bir toplantıya davet edildim ve gittim. İl Başkanı, İlçe Başkanı ve Büyükşehir Koordinatörü Referandum ile ilgili bilgiler aktarmaya çalışıyor. Müstafi yöneticiler orada kendi istekleri için yırtınıyor. Kimsenin umurunda değil Cumhurbaşkanı veya Referandum. İl Başkanı da sesini çıkaramıyor ve sonuç ortada. Antalya sıfır çekiyor.
Ayışığı: Sonra da bu mağlubiyeti Büyükşehir Belediye Başkanı üzerine yıkmaya çalışıyorlar.
Soydabaş: Herkes günü ve kendini kurtarma telaşı içinde. Bakınız 05.Şubat 2016 tarihinde Kemer Hâkimiyet Gazetesinde “Ak Parti Kemer’de neden kazanamıyor” başlığı altında bir röportajım çıktı. Bunun üzerine İl Başkanı tarafından davet edildim ve bazı sorularına cevaplar verdim. Yazıda bahse konu olan parti içi ihanet ile ilgili, Ak Parti Kemer Belediye Başkan Adayı Yusuf Üras’a karşı başka parti adayının desteklenmesi ile ilgili sunumumu arz ettim. Sayın İl Başkanı bana “Yazdıklarının hepsi birebir doğru, maalesef bunları yaşadık” diyor ama ardından o ihanetin aktörlerinden birçoğunu son Kemer İlçe Kongresi ile “İl Delegesi” seçtiriyor.
Ayışığı: Evet çok ilginç bir liste çıktı ve partiye zarar verenler bir bakıma ödüllendirildi.
Soydabaş: Sayın Mustafa Gül’e “Rakibin olan bu partinin kaybetmesi için nasıl bir liste hazırlardın” deseler vallahi utanır bu kadar sicili bozuk adamı aynı yere yazamazdı. Geçmiş seçimlerde Gül’ü tercih edenlerin, Ak Parti Adayı Yusuf Üras’a oy vermek yerine Mustafa Gül’e oy verenlerin hemen hepsi yeni açıklanan Ak Parti Kemer’ de görev almışlar.
Ayışığı: Yeni yüzler de var ama.
Soydabaş: Tabii ki bu yazdıklarıma yeni Ak Partili olanlar dâhil değil. Yeni yüzler her zaman iyidir. Eski kaşarların çirkinliklerini gizlerler. Bilhassa büyüme adına başka partilerden gelenler ve onların getirdikleri bu partinin kazancıdır. Önemli olan yerinde saymak değil karşıdan isim çalmak ve gücü büyütmektir. Bu konuda da Sayın Cumhurbaşkanı çok yerinde çıkışlar yapması ile ünlüdür.
Ayışığı: Parti Genel Başkanlarından bile Ak Parti’ye katılanlar ve bunların içinden partinin yönetimini sırtlayanlar oldu. Mesela Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu…
Soydabaş; Evet ilk defa bu yönetimle partiye katılan isimlerden Bülent Güllü, Durmuş Can, Ergün Nizam, Mesut Şatana ve Semih Özdemir muhakkak ki partiye değer katacaklardır. Ancak değer katacaklardan çok partiyi satacaklar irdelenmelidir.
Ayışığı: Yani sorun daha çok İl Delege Listesinde galiba.
Soydabaş: Listeye girenler ve giremeyenleri ile referandum mağlubiyetini izole etmek için kurgulanmış, bir de Sayın Menderes Türel’i Büyükşehir Başkanlığı koltuğundan etmek için tasarlanmış gibi duruyor. Bunların içinde partiye değer katacaklar da var tabii.
Bu listeyi geçmişte yaşadıklarım ve bugün aldığım bilgilerden yola çıkarak sırası ile değerlendirmeden önce İlçe Danışma Kurulu toplantısı sırasında yaşanan bir olayı aktarmak ve olayın kahramanının Ak Parti’ye bakış açısını sizinle paylaşmak istiyorum.
Ayışığı: Kimmiş bu kahraman?
Soydabaş: Olayın Kahramanı İl Delegesi olarak seçilen Turhan Anatürk Hocamız. 2002 Genel Seçimleri sırasında Ak Parti İlçe Başkanı sıfatı ile seçim sandıklarını geziyor ve sandık görevlilerine öğle yemeği dağıtıyorum. Aslanbucak İlk Okulu girişi önünde sol partilerden birisi adına görevli olan Turhan Hoca ile karşılaşıyorum ve aramızda şu diyalog geçiyor. Turhan Hoca “Sayın Başkan. Hayrola elindeki paketler nedir?Ben “Sandık görevlileri için öğle yemeği Hocam. Turhan Hoca “Başkanım. Zaten yarın partinden eser kalmayacak. Bir gün aç kalmayla, ölmezler ya… Hoca’nın şen kahkahaları ardımdan koşuştururken ben okuldan içeri giriyor ve sandık görevlilerim ile kucaklaşıyordum. Biz bu şartlar altında yaptık 2002 Genel Seçimini. Kendisi ilerleyen zamanda bana İlk İlçe Başkanımız olan Mustafa Bilici için “Hasan Şeker ile ben onu istifaya zorladım” diye itiraf etmiş bir kişidir.
Ayrıca bu kişi daha önce Ak Parti’den iki defa istifa etmiştir, dahası onun parti üyesi olduğunu bile düşünmüyorum. Bu durumda görev alması ne derece doğrudur, tartışılır…
Ayışığı: Bugünde her türlü pot kırmaya müsait ve her partinin vereceği görevine talip gibi…
Soydabaş: Bu zatı muhterem İlçe Danışma Kurulu Toplantısında “Cumhurbaşkanı belediye başkanı adayı sensin. Git büronu aç ve çalışmaya başla” dedi diye birisi Kemer’de büro açmış diyerek sözde bir önceki yerel seçimlerde Ak Parti Kemer Belediye Başkan Adayı ile dalga geçiyor.
Duyduğuma göre bu cümleye İsmail Minta Başkan ‘Böyle bir duyumum yok’ diye karşı çıkmış. Sayın Yusuf Üras ile kontağım olsaydı bunu kendisine de sormak isterdim. Ama maalesef soramadım ama tabii Turhan Hoca’ya da inanmadım.
Ayışığı: Yusuf Üras’a inanırım mı demek istiyorsun?
Soydabaş: Turhan Hoca’ya inanmam demek istiyorum. Nasıl inanayım Yusuf Üras adayı olduğu Ak Parti’ye ihanet ettikleri halde İl Delegesi olarak seçilen birçok kişiye rağmen çok az bir oy yüzdesi ile seçimi kaybetmiştir. Bunu yapan kişinin bu başarısını böylesine yalanlarla yok etmesi mümkün değildir. Dahası bu ihaneti gerçekleştirenler bunu saklama gereği bile duymamış ve her defasında kayırılmış, iş ile aş ile taltif edilmişlerdir.
Ayışığı: Sana göre başka ne eksik veya fazla var listede?
Soydabaş: Bu listede göremediğim kişilerden başlamak istiyorum önce. Eski dönem İlçe Başkanları listede olduğu halde Halit Çilengir’i görememek beni şaşırtmadı. Çünkü kendisi parçası olduğu Büyükşehir Belediye Başkanı’na bağlılığı ile dikkat çekti. Partiyi yıpratacak ve kaybettirecek komplolara da sıcak bakmadı. Onun için bu listede yer bulamadı ve bu onun gurur madalyası olmalı.
Diğer yandan Ak Parti’den adaylığı onaylanmayınca istifa eden (ve belki de hala üye olmamış olan) Hasan Şeker listede olduğu halde kendisi gibi istifa eden Bedri Yalçın’ı görememek de bir eksiklik gibi geldi bana. Öyle ya listenin önceliği partiden istifa edenleri kapsadığına göre o niye yok.
Ayışığı: yoklar seçilenlerden daha değerli gibi.
Soydabaş: Seçilmiş Belediye Meclis Üyeleri’nin niye hiç birisi yok. Seçilmişlerini de inkâr mı ediyorlar yoksa? Şimdi bu kişileri dışladığınıza göre bunlar da partiden istifa ederek başka partiye geçseler sorumlusu kim olacak. Öyle ya beni istemeyeni ben niye isteyeceğim deseler ne olacak…
Ayışığı: Ancak seçilecek kişi sayısı da kısıtlı, herkesi sıraya koyamazlar ya?
Soydabaş: Sıramız kısıtlıydı diyorsanız. Esat Adaletli niye var? Son iki seçimde aleni olarak Mustafa Gül’e çalıştığı ve Yusuf Üras düşmanı olduğu için mi?
İsmail Çalık niye var? Hasan Şeker’in belediye başkanlığı sırasında şoförü iken bir olay yüzünden şoförlükten uzaklaştırıldığı için mi? 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde MHP’ye çalıştığını söylediği için mi? Yoksa son yerel seçimde Mustafa Gül’e destek veren Hasan Şeker’e karşı çıktığı için mi?
Özgür Kurga niçin var? Mustafa Gül seçimi kazandığında, daha doğrusu Ak Parti Adayı Yusuf Üras seçimi kaybettiğinde sevinçten ailesine dana kestirerek “Ak Parti Ruhuna” et dağıttığı için mi? Hasan Şeker niçin var? Aday olamadığında istifa ederek rakip adaya destek verdiği için mi? Birkaç yerel gazete ve yazılarda bunun karşılığında ciddi para aldığından söz ediliyor. Şimdi neden orada. Daha büyük rakamlar alması için mi?
Ayışığı: Hemen herkesin bir kusuru var gibi size göre?
Soydabaş: Hayır tabii ki. Bana göre mesela Ferruh Derin bu listeye kesinlikle yakışan bir isim. Keza İsmail Tunç çalışmaları ile Okan Akman tecrübesi ve çevresi ile bu listede olması gereken kişiler. Hatta İsmail Tunç ile ilgili şöyle bir bilgi notumuz var.
Zafer Yaman kendisine destek anlamında Mustafa Gül’ü evine davet eder ve hemşerileriyle sohbet düzenler. Amacı Ak Parti Adayı Yusuf Üras’ın seçimleri kaybetmesini sağlamaktır. Bunu duyan İsmail Tunç Zafer Yaman’ı arayarak kendisine sitem eder ve yaptığının doğru olmadığını anlatarak ‘yazıklar olsun’ der…
Ayışığı: İsmail Selami Minta için düşüncen nedir. İlçe Yönetim Kurulu listesi hakkında ne düşünüyorsun?
Soydabaş: Sevgili Başkan Minta için yıllar önce 2004 yılında o günlerin koordinatörü Erkan Mumcu’ya söylediğim ve tutan bir cümlem vardı. Onu söylemek istiyorum öncelikle. Demiştim ki; “Sayın Minta Ak Parti Kemer Belediye Başkan Adayı olarak 800 oy bile alamaz. Çünkü etrafındakilerin niyeti Ak Parti’ye belediye başkanlığı kazandırtmak değil” Sayın Bakan bana kızdı. Aslında kendisinin niyeti de ak Parti’nin kazanması değildi. Onun niyeti o günlerin Anavatan Adayı Hasan Şeker’i Kemer Belediye Başkanı olarak seçtirmekti ve istediği oldu.
Ayışığı: Peki bugünkü Başkan Minta için düşüncen nedir?
Soydabaş: Listesine ciddi müdahaleler olduğu kanısındayım. Kendisine bırakılsaydı Kemer’i daha da kucaklayan bir liste çıkarabilirdi. En büyük handikapı geçmişi siyaseten karışık kişiler ve onların yönetime müdahale alışkanlıkları. Mesela yedek bile olsa Zafer Yaman’ın oğlu neden listede. Kendisinin her türlü başarısı için dua ederim ve desteklerim ama o listede bulunması bile bir müdahale amaçlıdır. Babası ismi gibi zafer mi kazanmış. Zafer’in onu yedekten asile döndürmek için birçok kişiye çizik attırdığı konuşuluyor.
Ayışığı: Son sözlerinizi alabilir miyim?
Soydabaş: Bana göre oylanan liste, listeye girenlerin geçmiş performansı gözetilmeden yapılmış. Bunda İl Yönetimi ve milletvekillerinin etkisi olduğu çok açık. Herkes kendisini seçecek kişilerin seçilmesi için çaba göstermiş. Metal yorgunluğu çürüme safhasında. Mesela son İlçe Danışma Kurulu toplantısına il delegesi olup da katılmayanların arasında Okan Akman, Azmi Şirinler, Esat Adaletli, İsmail Çalık, Özgür Kurga ve Hasan Şeker gibi partinin güvendiği için hala arkasında koştuğu kişiler var. Seçimin ardından ilk toplantıya katılmamak nasıl bir siyasettir.
Söylenecek çok şey var ama gözler kör, kulaklar sağır, suratlar kösele. Bana göre Menderes Türel üzerine oynanan oyunlar üzerinden partide kalma savaşı veren İl Yöneticileri bir kez daha Kemer’e kıydılar.
Ayışığı’nın karanlıkları aydınlatması dileğiyle Kemer’e sevgi ve selamlarımı sunuyorum…

Etiketler:

EN SON HABERLER

© 2020 KEMER HABER Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Reklamı Gizle
Reklamı Gizle