Hoşgeldiniz  

Kumluca’ya hizmet yağmuru

Semih Köken | 30 Mart 2017 | Antalya Haber, Gündem, Yaşam A- A+

Kumluca’ya hizmet yağmuru

Türel, Kumluca Mezbahasını açtı mesire alanının temelini attı. Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kumluca ve Finike’nin ortak kullanacağı Mezbaha’nın açılışını yaptı. Kumluca Beykonak Mesire Alanı’nın da temelini attı. Büyükşehir Yasası ile bu hizmetleri gerçekleştirebilmenin mutluluğunu yaşadığını belirten Başkan Türel, ‘Bu yasaya hayır diyenler, Antalya’dan Kumluca’ya hizmet mi gidermiş diyenler, hizmet nasıl olurmuş görsünler. Yan gelip yatarsan olmaz tabi. Ama çalışırsan hizmetin kralı gider” dedi. Başkan Türel, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle artık yönetimde süreklilik yani istikrar sağlayacak bir yönetim biçimini getirmeye çalıştıklarını vurguladı.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kumluca programını temel atma ve açılış programları ile sürdürdü. Kumluca Beykonak Mesire Alanı’nın temelini atan Başkan Türel, Kumluca-Finike ilçesinin ortak kullanacağı Mezbaha’nın da açılışını gerçekleştirdi. Temel atma ve açılış törenlerine Kumluca Kaymakamı Polat Kara, Kumluca Belediye Başkanı Hüsamettin Çetinkaya, meclis üyeleri, muhtarlar, belediye bürokratları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Başkan Türel, Beykonak Sahili Rekreasyon Alanı’nın Kumlucalılar için önemli bir proje olduğuna dikkat çekerek “İşte böylesine güzel bir projeyi Kumluca’ya kazandırmanın heyecanı içindeyiz. Kumluca için adeta hayal projeler dediğimiz Karaağaç İçmesuyu temelini attık. Yenicepınar İçmesuyu projesini açtık. Kumluca için gerçekten çok önemli bir proje. Kumluca’nın o güzelim sahillerinin buradaki hemşerilerimiz tarafından gönlünün istediği gibi kullanılamıyor olması beni fevkalade üzüyordu. Şimdi Kumluca’ya müthiş yakışan, Kumluca’ya tarımdan sonra turizmde de bir katma değer sağlayacak, sahil projesinin temelini atmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bizde bu çalışmalar seneler falan sürmüyor. İnşallah Beykonak Sahil Projesi’ni 120 günde, yani 12 haftada hizmete sokmuş olacağız. Haziran sonu Ramazan bayramında hep birlikte coşkulu görkemli bir açılış gerçekleştiririz” dedi. Başkan Türel,  Kumluca-Finike ortak kullanımına sunulan Mezbahayı da törenle hizmete açarak, “Hem Kumlucamıza, hem Finikemize,  birlikte hizmet vermesi için özellikle bu bölgede seçtik. Bir tarafı Kumluca bir tarafı Finike. Ve böylelikle her iki güzel ilçemize de burada hizmet verebileceğiz. Belki Kumluca sınırlarında ama Finike esnafımıza da kasabımıza da, et ticareti ile uğraşan esnafımıza da bu gördüğünüz modern çağdaş tesiste hizmet sağlamış olacağız” şeklinde konuştu.
MUTLULUK DUYUYORUZ
Bu hizmetleri kazandırıyor olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduğunu belirten Başkan Türel,” Sizlerin hizmetkarı olmak, bizim hayatımız boyunca taşıyacağımız en önemli onur payesidir. Bu hizmetler ancak çalışarak mümkün oluyor. Bu hizmetleri yapabilmek için çalışmak da bir yere kadar yeterli. Çünkü bu hizmetleri yapabilecek imkanları bulamadığınız takdirde, maalesef işte az önce Duran amcanın, Yenicepınar’da söylediği gibi, 1970’den beri beklediği içme suyu ve sulama suyu projesi için 2017’yi ancak görebiliyoruz. Şöyle bir Kumluca’ya baktığımızda yatırımlar itibariyle, göreve geldiğimizden bugüne ASAT’la birlikte belediye olarak 170 milyon liralık bir yatırım yapmışız. Allah bereketini artırsın. Daha da yapıyoruz” şeklinde konuştu.

HİZMETLERİN MİMARI MİLLET
Bu hizmetleri yapabilmek için imkan ve gayret olması gerekliliğine dikkat çeken Başkan Türel,” Biz bu hizmetleri yapmak için Büyükşehir Yasası’nı çıkarmak istediğimizde karşımıza engeller çıktı. Hayır diyenler oldu. Aynı bugünkü gibi, istemezükçüler iş başı yaptı. Büyükşehir Yasası o dönemde, ben Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısıydım, yasanın mutfağında çalıştım. Ben o yasayı mecliste, milletin kürsüsünde savunuyorken, o alışık olduğunuz görüntülerle beni yaka paça indirmeye, sille tokat dövmeye kalktılar. Derdimiz neydi, işte bu hizmetleri buralarda yapabilmek. Onların derdi neydi, bu hizmetler buralarda 50 sene beklemiş, bir 50 sene daha beklesin diyeydi herhalde. Ama sizlerin dua ve destekleri ile sizler çalışan kadroları işbaşına getirdiğinizde, bu hizmetler yapılabiliyor. İşte o yüzden bu hizmetlerin mimarı Menderes Türel değildir. Bu hizmetlerin gerçek mimari dua ve desteklerinizle bizi göreve getirdiğiniz için sizlersiniz. Allah sizden razı olsun. Hepinize teşekkür ediyoruz” dedi.
BİRLİK BERABERLİKLE HİZMET OLUR
Türkiye’de ne zaman iyi bir şey yapmaya kalkılsa hep hayırcıların iş başına geçtiğini vurgulayan Başkan Türel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi de biliyorsunuz halk oylaması için 16 Nisan’da sandık başına gideceğiz. Hemen yine hayır kampanyaları başladı. Ben her zaman söylüyorum. Yenicepınar İçme ve sulama suyuna, milletvekiliyken kahvede yaptığımız toplantıda evet demeseydim. Bugün bu proje de bekliyor olacaktı. Hayır deseydim yapabilmek mümkün değildi. Biz o Büyükşehir Yasası’nı çıkartıyorken, hayır diyenler hızını alamadılar. Sonra ne dediler, kanun meclisten geçti. Cumhurbaşkanımızın onayı ile yürürlüğe girdi. ‘Ya ta Antalya’dan Kumluca’ya hizmet mi gider’ dediler. Biz de,  ne dedik ‘yan gelip yatarsan gitmez’ ama çalışırsan hizmetin en kralı gelir. İşte bakınız bu projeye, ben Beykonak Mavi Kent Rekreasyon Projesi’ne neredeyse seçildiğim gün başladık.  Başkanımızla oturduk buralara ne yapalım diye kafa kafaya verdik. Üç sene önce bu projeyi çalışmaya başladık. Tabiki milli emlak hazine tahsislerini almak bu işlerde kolay olmuyor. Bu işlerde zaten birlik beraberlik olmayınca, alabilmek mümkün değil. Çatışmayla bu imkanları bulamazsınız. Birlik beraberlik sayesinde belki 10-20 yıl sürecek bu tahsisleri biz çözebilir hale geldik. Projesini yaptık, ihalesini yaptık. Temel atma zamanına kadar üç sene geçti.”
İSTİKRAR İÇİN EVET
Konuşmasında istikrar vurgusu yapan Başkan Türel, şunları söyledi. “Türkiye koalisyon dönemlerinde hep eksi büyüme yaşamış. Yani tek parti iktidarları dönemlerinde koalisyon dönemlerine göre iki misli büyümüşüz. Yani milletçe iki misli zenginleşmişiz.  Daha iyisi olur muydu? Olurdu. Onun için şimdi 16 Nisan önem arz ediyor. Cumhurbaşkanımız hafta sonu Antalya mitinginde söyledi. Göreve geldiğimizde 2002’de 3 bin lira olan kişi başına düşen mille gelir, şimdi 11 bin dolar. Ama omuzumuzdaki yükler olmasaydı, 22 bin dolar da olurdu dedi. Olurdu da gerçekten. Onun için şimdi bu halk oylamasını sizlerin huzuruna getiriyoruz. Türkiye’de koalisyon dönemlerinde 93 senede 65 hükümet görmüşüz. Ortalama ömrü bir hükümetin 15 ay. 15 ayda ne yaparsın Allah aşkına. 6 ay geldin. Hoş geldin beş gittin. 6 ay gittin valizleri topla kalan sürelerde ancak çay kahve içersin. O yüzden hiçbir şey yapılamamış. Şimdi istikrar için 16 Nisan’da evet dediğimizde koalisyon dönemi kapanıyor.  Çünkü niye Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile halkımızın yüzde 50 + 1 kime karar verirse o geliyor ve 4 sene 5 sene süresi boyunca görevini tamamlıyor. Amerika’ya baktığımızda 210 sene de 48 hükümet olmuş. Bizde 93 senede 65 hükümet. Aynı istikrar bizde olsaydı 65’nci hükümet galiba iki bin yüz küsur senesinde falan olacakmış. İşte bu istikrar bugün bu hizmetlerin yapılmasının en önemli nedeni.”
EVETLE HERŞEY BİTECEK
Vesayet demokrasisinin geçmişte büyük sıkıntılara neden olduğunu belirten Başkan Türel,  “Tabi önemli sorunlardan bir tanesi de iki başlılık. Vesayet demokrasisi halka güvenmediği için hep ipleri elinde tutmak istemiş. 12 Eylül Anayasası Darbe Anayasasıyla Kenan Evren yetkilerin önemli bir bölümünü Cumhurbaşkanlığına almış. Bir kısmı da Başbakanlıkta Hükümette. Peki, ne olmuş kavga kaçınılmaz olmuş. Ondan sonra gelen bütün Cumhurbaşkanları Başbakanlarla neredeyse kavga etmiş. İstikrar dönemi AK Parti dönemi hariç. Rahmetli Özal Cumhurbaşkanı olmuş, Demirel bir günden bir güne onun müsteşarı olmasına rağmen; Özal, Demirel’in müsteşarıydı. Çok da iyi arkadaşlardı. Sayın Cumhurbaşkanım dememiş Merhum Demirel Özal’a. Çankaya’daki zat demiş. Sonra Sayın Demirel Çankaya’daki zat olmuş. Demirel Tansu Çiller’i Başbakan yapmış. Bir gün çıkmış basının huzuruna ya ben partimi kızıma emanet etmiştim; ama beni öyle kızdırdı ki Çankaya’nın balkonundan kızımı aşağı atacaktım demiş. Sonra gelmiş merhum Ecevit, Ahmet Necdet Sezer’i Cumhurbaşkanı seçtirmiş. Bir gece o zaman krediler yüzde yüz otuzdu, şimdi hamdolsun yirminin altına düşüyor. Yüzde yüz otuz kredi ile gece yatmışız sabah kalmışız bir bakmışız 7 bin 500 faiz aman yarabbi ya ne oldu? Ahmet Necdet Sezer, kendisini seçtiren Ecevit’in kafasına anayasa kitapçığı fırlattı. O faizi ödeyenlerimiz vardır aramızda Türkiye’nin ekonomide ki kara günüdür. En fakirleştiği gündür. Dolayısıyla benim rahmetli babamın bir sözü vardır, ‘ortaklık mal ortasından bölünür’ evladım derdi. İşte bu iki başlılık bize yaramamış. Şimdi inşallah Evet dediğimizde buda bitecek” dedi.
İFTİRACILAR İŞBAŞINDA
Şimdi iftiracıların iş başına geçtiğini belirten Başkan Türel, şunları söyledi. ”Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde yetkileri Cumhurbaşkanında topluyorken yalan fabrikaları devreye giriyor. İftiracılar iş başı yapıyor. Neymiş efendim bu tek adam sistemiymiş, diktatörlük geliyor. Hangi diktatörü halk seçiyor. Hangi diktatör beni iki defa seçin, daha fazla seçmeyin diyor. Peki hangi diktatör gelin benim yargılama sistemimi kolaylaştırın diyor. Soruşturmam daha kolay olsun diyor. Bugünkü sistemde Cumhurbaşkanları hiçbir şekilde yargılanamaz, yargılanmıyor da. Ama diyeceksiniz ki 4 te 3 meclis evet derse yargılanır. Bugünkü sistemde evet var, bu doğru. Ama hangi suçtan, vatan hainliği suçundan. Vatan hainliği diye ceza kanunlarında bir açıklama bir tanım var mı? Yok. Hırsızın var, katilin var. Tanımı olmayan bir suçtan Cumhurbaşkanları yargılanamayacağı için bugüne kadar da yargılanmamışlar. Şimdi ne oluyor. 4 te 3 çoğunluk yerine, 3 te 2 yani yüzde 75’den yüzde 66’ya daha az bir çoğunlukla, Cumhurbaşkanları yargılanabilir bir hale geliyor. Hangi suçtan peki, yine adı sanı belli olmayan bir suçtan mı? Hayır. Her suçtan yargılanabiliyor. Şuradan gidiyorken kırmızı ışıktan Cumhurbaşkanı geçti mi meclisin üçte ikisi yüce divana gitsin dediği anda küt yüce divanda, kırmızı ışıkta geçmekten. Artık Türkiye’de Evet çıkarsa Cumhurbaşkanları yargılanabilecek. Bunu hangi diktatör ister. Hepsi hikaye, hepsi yalan, hepsi iftira.”
TEK ADAMLIK YOK
Başkan Türel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yargıyı ele geçirecek deniliyor. Nasıl ele geçirecek? 13 tane yüksek yargı mensubu 7’sini meclis seçiyor, 4’ünü Cumhurbaşkanı, 2’si de doğal üye Bakanla, Müsteşar. Çoğunluğunu meclis seçiyor.  Cumhurbaşkanı kazanırsa partisini de çoğunluk olur seçer hepsini ele geçirir. Hayır o da yok. Çünkü 7’sini meclis üçte iki çoğunlukla seçiyor. Üçte iki çoğunluk bugün mecliste yok. Benim bildiğim 40-50 senedir de olmamış. Meclise üçte iki çoğunlukla birisini seçeceksin demek, ey partiler bir araya gelin uzlaşın demek. Yani sistemin içinde tek adamlık yok, partilerin arasında uzlaşmayı zorlayan bir sistem var. Çoğunluğu 7 kişi olan 13 kişilik heyette, hani Cumhurbaşkanının tek başına belirleme yetkisi nerede Allah aşkına. Ama hep uyduruyorlar. Efendim uzlaşamazlarsa? Uzlaşamazlarsa yeni Cumhurbaşkanı seçilir. Meclis uzlaşamadı, 7 kişiyi kurayla seçiyor. Dünyada aynısını yapıyor. Bize çok akıl veriyorlar ya. Almanya’da bakın yüksek yargı konseyi 12 kişi, orada eyalet sistemi parti var bölge parlamentosu ülke parlamentosu. Almanya’da altısını bölge, altısını ülke parlamentosu seçiyor. Hollanda gazetelerinde şimdi Türkçe başlıklar atıyorlar hayır oy verin diye. Onlar ne yapıyor Adalet Bakanı tek başına listeyi yazıyor krala götürüyor, tasdik makamı Adalet Bakanı tek başına belirliyor. Onlarda var tek adamlık sistemi. 16 Nisan bizim için çok önemli. İşte bakın şapka düştü kel göründü. Hollanda’sı Almanya’sı İsviçre’si hayır kampanyası yapıyor. Alman devlet televizyonunda her gün hayır kampanyası. Hollanda’da gazeteler Türkçe başlıkla çıkmaya başladı, hamdolsun onlara Türkçeyi böylelikle öğrettik. Oyunuzu hayır verin. İsviçre’de Cumhurbaşkanımız şakağına silah dayanmış bir resimle, Cumhurbaşkanımızın resmiyle teröristler hayır kampanyası yapıyor. Türkiye Cumhuriyeti bakanlarını evet kampanyası yapalım diye oraya sokmuyorsunuz ama teröriste hayır kampanyası için izin veriyorsunuz neden? Nedeni belli. Almanya’sı, Hollanda’sı, Avrupası biz çok güçlü bir ülke olalım diye mi hayır kampanyası yapıyor. Dağdaki terörist bu ülke birleşsin bütünleşsin diye mi hayır kampanyası yapıyor. Bu meselenin her satırını teknik olarak hukuken sonuna kadar doğru olduğunu anlatırım. Bunu çok net söylüyorum.”
TARAFSIZ BELEDİYE BAŞKANIYIZ
Partili Cumhurbaşkanı olacak söylentilerine de değinen Başkan Türel, şöyle konuştu. “Partili Cumhurbaşkanı olacak, taraflı olursa deniliyor. Aslında bizim belediyelerde başkanlık sistemi vardır. Aynı gün sandık başına gidip başkana ayrı oy pusulası, meclise ayrı oy pusulası, muhtara ayrı oy pusulası kullanıyorsunuz. Ve başkanlar da bir siyasi parti mensubu oluyorlar genelde değil mi? Peki biz ne diyoruz? Seçildik mi siyasi rozetimiz kapıda kalır. Seçildiğimiz gün artık tarafsız belediye başkanıyız. Bir siyasi parti mensubu olabiliriz ama tarafsız belediye başkanıyız. Örnek vereyim. Konyaaltı benim en az oy aldığım ilçelerden bir tanesi, en önemli vizyon projelerimi orada yapıyorum. Taraflı olsaydım az oy aldığım yerde hizmet yapar mıydım? Yapmazdım. Demek ki bir parti mensubu olarak tarafsız da olunabiliyor. En güzel örneklerini gelsinler Antalya Büyükşehir’de görsünler. Ama sen tarafsız olmuşsun güzel. Ya taraflısı gelirse. 5 sene sonra verirsin pasaportu evine gönderirsin. Taraflısı benden önce vardı. Verdiler pasaportunu gitti. Yeniden bizi getirdiler göreve. Sistemde artık hakimiyet milletin. Tarafsız olması Cumhurbaşkanlarının, mecburidir. Çünkü artık %50 artı 1. Toplumsal mutabakat gerekiyor çalışması için. Bir siyasi partinin %50’yi aştığı Türkiye’de çok azdır. Hala da aşılmamıştır. Ak Parti’ni aldığı en yüksek oy oranı 49’lara geldi 51’lere gelmedi. Ama Sayın Cumhurbaşkanımız tarafsız olduğu için başbakanlığında %50’nin üstüne oyla ilk turda seçildi. Ben de Antalya’da partimizin aldığı oylardan 27 bin oy fazla almasaydım Antalya’yı da Büyükşehir’i de kazanamıyorduk. Demek ki birçok başka partiye oy atan arkadaş başkanlıkta Menderes tarafsız olur diye bana oy verdi. Şimdi onları mahcup etmeyeceğim diye çalışıyorum.”
SİSTEM UZLAŞMAYI ZORLUYOR
Sistemin toplumsal mutabakat ve uzlaşmayı zorladığını belirten Başkan Türel, “Sistem, siyasi partiler arasındaki uzlaşmayı zorluyor. Sayın Kılıçdaroğlu çıktı, çok da güzel bir orta yaptı. Sayın Cumhurbaşkanımız da 90’a çaktı. Dedi ki ya Meclis başka partiden Cumhurbaşkanı başka partiden olursa? Okusa anlayacaktı, okumadığı ortaya çıktı. Ya sistem ikisinin ayrı olması durumunda uzlaşmasını emrediyor. Keşke bir Korkuteli’ne yolu düşseydi Kılıçdaroğlu’nun net anlardı. Dedim ya bizde başkanlık sistemi vardı diye. Korkuteli’nde 3 sene öncesi seçim yapıldığında benim de seçildiğim gün meclis çoğunluğu AK parti ama belediye başkanı MHP’li seçildi. Hala öyle. Ne oldu gül gibi geçiniyorlar. Neden geçiniyorlar? Meclis istese başkanı düşürebilir mi hem de hemen düşürür. Beni de meclis istese hemen yarın düşürür. Bütçemize ret verdiği gün küt başkan gitti. Ama meclis de gitti. Şimdi başkanlık sistemi cumhurbaşkanlığı sisteminde de bu var. Cumhurbaşkanı seçime gidelim dedi mi meclis de gidiyor cumhurbaşkanı da gidiyor. Veya meclis hadi seçime dedi mi cumhurbaşkanı da gidiyor kendi de düşüyor. Korkuteli’nde bu niye olmadı? Kendisi de düşeceğim diye kimse ötekini düşürmüyor uygulaması böyle. Sistem bunu zorluyor uzlaşın diyor sistem” diye konuştu.

KARARIMIZ EVET
Cumhuriyetin elden gittiği söylentilerine de değinen Başkan Türel, şunları söyledi: “Cumhuriyet 100. yılında dünyanın 10’cu büyük devleti Avrupa’nın 3’ncü büyük devleti olmaya gidiyor. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün medeniyet çizgisine taşıması için o hedefte ilerliyor Cumhuriyet. Cumhuriyet’ten Atatürk’ten siyaset yaparak geçinenler, Atatürk için, Cumhuriyet için ne yapmış? Bazen hakikaten insanın sorası geliyor dikili ağacınız var mı diye? Antalya’da 11 kavşak yaptım kaybettim. Milletin kararı başım üstündedir. Bir tane kavşak yapamadılar. Yüzde 70’ini bitirdiğim hizmet binasına bir tane çivi çakamadılar çürümeye terk ettiler. Ne yapmışlar? Bol bol bahane. Seçilmiş makamlardakiler bahane değil, çözüm üretir. O yüzden ülkenin daha güçlü şekilde yoluna devam edebilmesi için çare de çözüm de millette diyoruz. Fotoğraf gayet net dağdaki teröristin hayır diye çırpınmasından anlaşılıyor fotoğraf. Batıdaki ülkelerin hayır demesinden anlaşılıyor fotoğraf. Tabi ki biz yanlış anlaşılmasın teröristler hayır dediği için her hayır diyene teröristtir demiyoruz, demeyiz, yanlıştır. Ama hayır demeyi aklından geçiren vatandaşlara diyoruz ki dağdaki teröristlerin hepsi hayırcı. Bunun vicdani muhasebesini iyi yap kimlerle aynı yolda ilerliyorsun, bunu iyi düşün diyoruz. Hedeflerimiz büyük daha hızlı koşmaya ihtiyacımız var. Eğer Cumhuriyetimizin 100. Yılı’nda onuncu büyük devlet olacaksak dünyada üçüncü büyük devlet olacaksak, Avrupa’da artık bu yüklerden kurtulmamız lazım. Ayağımızdaki prangaların zincirlerin çözülmesi lazım. Biz bu ülkeyi birleştirmek için yola çıktık. O yüzden ne diyoruz tek vatan diyoruz, tek bayrak, tek devlet millet kararımız evet.” Konuşmaların ardından Başkan Türel, davetliler, Beykonak Mesire alanının temelini attı. Ardından Kumluca-Finike Mezbahası’nın açılışını yaptı.
BEYKONAK MESİRE ALANI
Kumluca’nın Beykonak Sahili’nde halkın sosyal ihtiyaçlarının karşılanması ve yazın denize girip piknik yapıp eğlenebilecekleri toplam 184 bin 625 m² arazi üzerine sosyal tesis ve rekreasyon alanı olarak projelendirilen alanda, restoran, kafeterya, şezlonglar, büfe, mescid, tuvaletler, piknik alanı, banklar, spor aletleri ve çocuk oyun alanları vatandaşların kullanımına sunulacak.
KUMLUCA-FİNİKE MEZBAHA
Kumluca ve Finike’nin ortak kullanımına sunulan Hızırkahya Mahallesi’nde 3000 m2 bir alana uygulanan Mezbaha ile büyükbaş ve küçükbaş hayvanların uygun ortamda veteriner hekim nezaretinde kesimlerinin yapılması sağlanacak.

Etiketler:

EN SON HABERLER

© 2020 KEMER HABER Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Reklamı Gizle
Reklamı Gizle