Hoşgeldiniz  

İş ve ekonomi dünyası Antalya’da buluştu‏

SEMİH KÖKEN | 26 Mayıs 2015 | Antalya Haber, Ekonomi, Gündem A- A+

Ekonomiye yön verenler Antalya’da bir araya geldi.

Türkiye ekonomisine yön verenler, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in ev sahipliğinde düzenlenen “İş ve Ekonomi Dünyası Buluşuyor” toplantısında bir araya geldi.

Toplantıya katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ekonomik istikrar ve güvenin önemine vurgu yaparak, “Güven ve istikrar ortamına sahip çıkarsak Türkiye’nin önü açık” dedi.

Büyükşehir Belediye tarafından düzenlenen “İş ve Ekonomi Dünyası Buluşuyor” toplantısında Türkiye’nin geleceğiyle ilgili ufuk turu yapıldı. ATSO Konferans Salonu’ndaki toplantıya, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Lütfi Elvan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Antalya Valisi Muammer Türker, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, iş ve ekonomi dünyasından çok sayıda davetli katıldı.

Toplantının ev sahipliğini yapan Başkan Menderes Türel, Kasım ayında Antalya’nın ev sahipliğinde gerçekleşecek G20 toplantısının organizasyonunu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, B20 Zirvesi organizasyonunu ise Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun yapacağını hatırlatarak, “Bu iki organizasyon için Antalya’da tam bir seferberlik yaşanmaktadır. Bu sebeple Hükümetimiz ulaşım yatırımlarına büyük önem vermiş ve bu yatırımları hızlandırmıştır. Bu hususta Sayın Lütfi Elvan Bakanımız da büyük bir rol üstlenmiş ve katkı yapmıştır. Dolayısıyla kendilerine gerek bu konularda gerekse bu vesileyle ekonomik konularda işadamlarımıza bilgi vermelerini istirham ettik, sağolsunlar, bizleri kırmadılar. Antalya böylece G20 ve B20’ye 5 ay kala bir ekonomi zirvesine ev sahipliği yapmış oldu” diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında iş dünyasının sözüne güvendiği bir kişi olduğunu anlatan Türel şunları söyledi: “ Sayın Babacan, özü bir, sözü bir, dürüst, ekonomiye hakim, Türkiye’nin ekonomik başarısında tartışmasız bir rolü olan bir insandır. Sayın TOBB Başkanımız da zaten senelerdir, siyaset üstü bir kimlikle bütün Türkiye’nin sevgisini, saygısını kazanmıştır. Sayın Lütfü Elvan Bakanım da DPT’den, sonra Kalkınma Bakanlığı’ndan gelen, Türkiye’nin kalkınma plan ve programlarını yazmış, yine siyasetten çok teknik yönü ağır basan ve en önemlisi, Antalya’nın ulaştırma yatırımlarına ve büyük projelerine şimdiden büyük faydalar sağlamaya başlamış bir kişidir. Sayın Bakanımız Toroslar’ın hemen diğer tarafından gelen, bölgemizin bir insanıdır ve biz kendisine  Antalya’nın önce Konya ve Anadolu’yla sonra da hemen İstanbul ve dünya ile bağlarını kuvvetlendirecek bir kişi olarak görüyoruz. Dolayısıyla, burada asıl meselemiz, Türkiye ekonomisinde bir ufuk çizmek ve Antalya’nın buna göre geleceğini değerlendirmektir.”

ANTALYA İÇİN TARİHİ FIRSAT

Antalya’nın tarihi bir fırsat dönemine girdiğini belirten Başkan Türel şöyle devam etti: “Bu fırsatı çok iyi değerlendirmek mecburiyetindeyiz. Bunu söylerken, 2005-2009 seneleri arasında Belediye Başkanlığı, 2011-2014 seneleri arasında milletvekilliği yapmış bir kişi olarak söylüyorum. Daha önce de çok yatırım, proje yaptık, ama hiç bir zaman bu kadar kuvvetli, bu kadar hazır ve bu kadar hızlı olamamıştık. 2004 seçiminden bugüne kadar bizi takip edenler, söz verip de yapmadığımız tek bir proje olmadığını bilirler. Şu 12 yılda Antalya turizmi  2002’de 4 milyondan geçen sene 12.5 milyona geldiyse, bunda elbette Hükümetin ve belediyenin yatırımlarının bir nebze payı vardır. Geçen yıl Antalya’da konut alan yabancı sayısı 6 bin 500’lere çıktı, İstanbul’u geçtik, 1. olduk. Otomobil sayısı tam iki katına çıktı. Antalya’nın ihracatı 2002’de 165 milyon dolar, şu anda neredeyse 10 katına çıkmış durumda. Mevduata bakın o da 9 kat artmış. Rakama da ihtiyaç yok. 2002 Antalya’sı ile 2015 Antalya’sını karşılaştırırsanız, bir büyük ilçe gibiydik, şimdi metropol oluyoruz. Gazipaşa havalimanından, Demre’ye kadar bakın. Yollara, hastanelere, yapılan binalara, parklara, arıtma tesislerine bakın. İsterseniz altın portakala, piyano festivaline bakın. Aradaki fark ve imkanlar karşılaştırılamaz.”

YENİ BİR ÇAĞA GİRİYORUZ

“Önceki 10 yılı da unutun, yeni bir çağa giriyoruz” diyen Türel şunları dile getirdi: “Samimiyetle söylüyorum, öyle bir döneme giriyoruz ki, öyle bir yatırım ve proje dönemi başlıyor ki, bu kadar seneden sonra bu kadar tecrübeden sonra ben halen heyecanımdan yerimde duramaz oluyorum. Seçimden önce projelerimize Antalya’nın kanatları ismini vermiştik. Ama o zaman kendimizden bu kadar emin değildim. Şimdi şu bir senede aldığımız mesafe, buna ilave olarak, G20 ve B20 zirvelerinin gelmesi, Hükümetimizin desteği ve  Sayın Lütfü Elvan bakanımızın şu iki aylık sürede Antalya için yaptıkları hakikaten Antalya’ya kanat getirmiş oldu. Allah’ın izniyle, birlik ve beraberliğimizi muhafaza edersek, bu kanatları taktığımızda, samimiyetle söylüyorum ki, beraberce Antalya’yı uçuşa geçireceğiz. Antalya dev adımlarla ilerleyecek, Antalya Türkiye’ye de büyük destek olacak.”

Hızlı trenleriyle, otobanları, havaalanlarıyla hedefini 2023 Antalya’sı olarak koyduğunu belirten Başkan Türel, “Kemal Atatürk’ün ‘Antalya dünyanın en güzel yeridir’ sözü bize onurlu bir mirastır.  Cumhuriyetimizin 100. Yılında,  bu mirasa sahip çıktığımızı göstereceğiz. Antalya yeniden dünyanın en güzel yeri olacak. İşte hedefimiz budur” dedi.

ANTALYA’YI ÇOCUKLARINIZIN GELECEĞİNİ DÜŞÜNÜN

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, ekonomi ve iş dünyasına şöyle seslendi: “Elinizi vicdanınıza koyun ve yanlışım varsa söyleyin, böyle bir dönemi daha önce gördüyseniz söyleyin. Şu anda bizden daha iyi hizmet verecek varsa söyleyin. İşte bizden önce bir beş sene yaşandı, görüldü. Olup bitenlerin büyük kısmını basın görmedi, yazmadı, Antalya’da görmedi. Ama tek bir ciddi proje olmadığını Antalya gördü. Haydi diyelim yatırım yapılmadı, hiç olmazsa insan bir fikir projesi geliştirir ve Antalya’nın önüne koyar. Tek bir çalışma yapıldı, o da bir ulaştırma master planı denilen çalışma. 2030’a kadar raylı sistem gerekmez, lastik tekerle idare edersiniz dediler. Şimdi benden metro isteyen arkadaşlarımız, bu nasıl master plan diye sormadılar. 2009-2014 Antalya’nın kayıp beş senesidir. Kim kaybetti, ben mi kaybettim, Antalya mı kaybetti? Ben milletvekili oldum, isteseydim devam da ederdim, ama içim acıdı, geldim tekrar görev aldım. Allah aşkına kötü mü oldu? Vicdanla düşünün ve söyleyin. Antalya için hayırlısı nedir? O günde söyledim, bugün de söylüyorum. 2009’da da söyledim. Dedim ki, Antalya kazansın, ben kaybetsem de olur. Bugün de Antalya’ya bizden daha iyi hizmet edecek birisi varsa biz bırakalım, ama yoksa Antalya için, çocuklarınız için, elinizi vicdanınıza koyun ve Antalya’yı, çocuklarınızın geleceğini, işinizin geleceğini düşünün. Bu bir siyaset meselesi değil, bir Antalya meselesidir.”

DÜNYA MEDYASI ANTALYA DİYECEK

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, G-20 Liderler Zirvesi’nin  15-16 Kasım’da Antalya’da yapılacak olmasının önemine değinerek, “Dünya liderlerinin yanı sıra yaklaşık 10 bin kişilik davetli gelecek. Zirveyi yaklaşık 3 bin medya mensubunun izleyecek.  Zirve öncesi ve sonrasını da düşünecek olursak en az 4-5 gün oyunca bütün uluslararası medya Antalya, Antalya, Antalya diyecek. Gerçekten şehrimiz için büyük kazanım” diye konuştu.

Babacan, bu tür zirvelerin daha önce İstanbul’da yapıldığını da hatırlatarak, şunları anlattı: “O dönem Başbakanlık görevinde bulunan sayın Cumhurbaşkanımıza dedim ki ‘Bir değişiklik yapalım ve bu zirveyi Antalya’da yapalım’. Çünkü İstanbul’u artık herkes biliyor, tanıyor. Antalya’yı yakın coğrafya biliyor ama Antalya bir dünya kenti olmaya layık bir kent. Sadece Avrupa’da, sadece Balkanlar’da, sadece Rusya’da değil, bütün dünyada artık Antalya’nın bir dünya kenti olarak tercih edilmesi gerekiyor. Kendisi hiç tereddüt etmeden ‘Hayırlı olsun, ne zaman yapıyoruz’ dedi. Herkes için uygun olan tarihi 15-16 Kasım olarak belirledik. Antalya’ya ve Türkiye’ye hayırlı olsun.”

G20 zirvesi öncesi Antalya’da ulaştırma yatırımlarının önemine değinen Babacan, bu nedenle eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan’ın Antalya’dan milletvekili adayı yapıldığını söyledi.

DÜNYADA KRİZ SONA ERMEDİ

Türkiye ve dünya ekonomisiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Ali Babacan, tüm dünyayı etkileyen 2008-2009 krizlerinin ardından dünya ekonomisinde arzu edilen toparlanmanın hala yakalanamadığını belirterek, krizin etkilerinin devam ettiğini, bu durumun Türkiye’yi de etkilediğini anlattı. Avrupa’da birçok ülkede kamu borç stoğunun ve işsizlik oranlarının çok yüksek seviyelere çıktığını, pek çok ülkenin ekonomisinin ciddi problemlerle karşı karşıya olduğunu kaydeden Babacan, “Gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızlarında da aşağı yönlü bir düşüş var. Gelecek 10 yıl için de iç açıcı bir tablo görünmüyor. Böylesine kritik bir süreçte G-20 dönem başkanlığını üstleniyoruz. G-20 dünyada ekonomisi en gelişmiş 19 ülke ile AB’den oluşan bir platform. G-20 dünya nüfusunun 3’te 2’sini, dünya ticaretinin de yüzde 75’ini temsil ediyor” dedi.

12 YILDA ÖNEMLİ BAŞARILAR ELDE ETTİK

Türkiye’nin son 12 yılda çok önemli başarılar elde ettiğinin altını çizen Ali Babacan şöyle konuştu: “Bu dönemde Türkiye ekonomisinin büyüklüğü 215 milyar dolardan 800 milyar dolara, ihracat 36 milyar dolardan 158 milyar dolara yükseldi. Hiper enflasyon dönemi de arkamızda kaldı. Tek haneli enflasyonu gördük. Daha da düşük enflasyon ve faizleri görmek hedefimiz. Aynı dönemde Türkiye demokraside, temel hak ve özgürlüklerde ve hukuk devleti konusunda da önemli büyük ilerlemeler sağladı. Yeterli mi?, değil. Demokrasimizin birinci sınıf demokrasi olması, gerçek anlamda hukuk devleti olmamız için yapmamız gerekenler var.”

2023 HEDEFİ KOYDUK

Ekonomi için 2023 hedefini ortaya koyduklarını kaydeden Babacan şu bilgileri verdi: “2023 hedeflerini detaylı bir şekilde ortaya koyduk. 25 dönüşüm programı altında 1248 eylem planı belirlendi. Bunların hepsini takvime bağlandık ve sorumlu kuruluşları belirledik. Bu kadar detaylı hazırlık yapan ve takvim veren bir hükümet dünyada yok. Tam 66 ayrı komisyonun çalışması 10 bin kişinin katkısıyla hazırlandı bu reform Maalesef popülizm her ülkenin hastalığı ve günlük siyasi polemik uzun vadeli plan yapmaya, uzun vadeli hazırlıklar yapmaya ortam oluşturmuyor. Biz bunu çok şükür yaptık.”

İSTİKRAR VE GÜVEN ORTAMI VURGUSU

Bütün bu gelişmelerin siyasi istikrar ortamı sayesinde sağlanabildiğini, siyasi istikrarın her şeyin temeli olduğunun altını çizen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Siyasi istikrar varsa işler kolaylaşıyor. Siyasi istikrarın zayıfladığı, kaybolduğu ekonomilerde ciddi sıkıntılar meydana geliyor. Şu anda dünyada siyasi istikrarını kaybedip de ekonomisi düzgün olan bir ülke gösteremezsiniz. Siyasi istikrar ekonomik kalkınmanın olmazsa olmaz şartı. Siyasi istikrar olmadığında bir ülke nelerle karşı karşıya kalabiliyor, bunun canlı örneklerini şu anda Avrupa’da ve pek çok ülkede görebiliyoruz. Türkiye olarak güven ve istikrar ortamına sahip çıkarsak, inşallah Türkiye’nin önü açık. Güven ve istikrar zemini üzerine doğru politikalar uygulamak lazım, yan gelip yatmak olmaz.”

İSTİKRAR BOZULURSA ÇARKLAR DÖNMEZ

Ali Babacan, AK Parti iktidarından önceki üçlü koalisyon döneminde Türkiye’nin iç ve dış kamu borcu toplamının eski parayla 29 katrilyon liradan 236 katrilyon liraya çıktığını, toplam enflasyonun yüzde 303 olduğunu, dolar kurunun da eski parayla 1 milyon 646 bin liraya kadar yükseldiğini anlatarak, siyasi istikrarın kıymetinin çok iyi bilinmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye ekonomisindeki kırılganlıkları dile getiren Babacan, “İhracattan ve turizmden gelen döviz, ithalatta giden dövizi karşılamıyor. 8 milyar dolarlık milli gelir ancak yurt dışından gelen finansmanla başkalarının yaptığı tasarrufla geliyor. Yurt dışından bu döviz girdisini sağlamak zorundayız. Neden yurt dışından bu döviz geliyor?, güven ve istikrar ortamından dolayı. İstikrar bozulursa bu döviz gelmez, çarklar durur” diye konuştu.

Giderek büyüyen Antalya’nın son 12 yılda eğitim, sağlık ve ekonomi alanındaki önemli gelişmeler sağladığını belirten Babacan, “Bir taraftan hükümetimizin diğer taraftan Menderes Türel’in başkanlığı dönemdeki yatırımlar, Antalya’yı değiştirdi. Antalya’da sürekli yeni proje ve atılımların devam etmesi gerekir” dedi.

ORTAK AKIL VURGUSU

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Lütfi Elvan, hükümetin uyguladığı politikaların yerel örgütlerle bütünleşmesi halinde başarılı olabileceğini söyledi. Bu nedenle sivil toplum kuruluşlarını çok önemsediklerine dikkati çeken Elvan, “Türkiye’de dernekler, vakıflar ve sivil toplum kuruluşları hükümeti yönlendirecek çalışmalar gerçekleştiriyor. Nitelikli insan altyapısı ile ortak akılla yapılan işlerin başarı şansı son derece yüksektir. Kalkınma ve gelişme için girişimcilik ruhu ve sahip olma duygusu da gerekiyor. Ortak hedef doğrultusunda odaklanmalıyız” şeklinde konuştu.

Siyasi istikrarın olmadığı bir ülkede ekonomik başarının elde edilemeyeceğini vurgulayan şunları söyledi: “2002 yılında önce istikrar ve güven dedik. Siz istediğiniz kadar nitelikli olun, istediğiniz kadar paraya sahip olun istikrar yoksa anlamı yoktur. Göreve geldiğimizde ciddi çaba sarf ettik. Makro ekonomik alanda atmış olduğumuz adımlara paralel bir şekilde demokratikleşme adımları atık. Hak ve hürriyetler, özgürlükler ve demokratikleşme alanında önemli çalışmalar yaptık. Yapamayacağımız hiçbir şeyi ‘Bunları yapacağız’ diye ortaya çıkmadık. Vatanımızı seviyorsak çocuklar ve torunlarımız için ölçülü, kontrollü hareket etmek zorundayız.”

ANTALYA LOJİSTİK MERKEZ OLACAK

Bakan Lütfi Elvan, gelecek dönemde Antalya ile ilgili projelerini şöyle anlattı: “Antalya’yı demiryollarıyla, otoyolları, modern bölünmüş yoları ile deniz yolu ve hava yoluyla, bunları bir potada toplayan bir lojistik merkezi olarak planlıyoruz. Deniz kara, kara hava, hava demiryolu kombinasyonlarını sağlayacağız.  Hızlı trenin Antalya’ya ticaret açısından da inanılmaz bir kazanımı olacak.  Hızlı trenle birlikte Antalya’ya yurt içinden turist akını olacak. Antalya’nın en temel sorunlarından biri yazın çalışan turizm işçilerinin kışın işsiz kalması sorunu. 8 Haziran’dan itibaren en öncelikli çalışacağımız alanlardan birisi de bu olacak. Bunun sözünü buradan veriyoruz.”

PORTAKAL ŞEKLİNDE YAT LİMANI

Antalya’nın 2 bin 750 yat kapasitesi olduğunu ifade eden Elvan, “Avrupa’da benzer bir şehrin yat kapasitesi 20 bin, 30 binler seviyesinde. Ulaştırma Bakanlığımız hareke geçti Muratpaşa’ da deniz ortasında portakal şeklinde yat limanı inşa edeceğiz. Dubai’den sonra deniz ortasındaki ikinci yat limanı olacak” dedi.

ANTALYA İÇİN ŞANS

TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu da Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın ekonomik istikrarın baş aktörlerinden biri olduğunu, Babacan’ın sadece Türkiye’de değil, dünya ekonomi yönetiminde de bir marka haline geldiğini söyledi. AK Parti Antalya Milletvekili Adayı Lütfi Elvan’ın da Antalya için büyük şans olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu şunları ifade etti: “Sayın Bakanı Devlet Planlama Teşkilatı bürokratlığı döneminden bu yana tanırım. Pek çok işte beraber çalıştık. Sayın bakanın en büyük özelliği istişare etmeden hiçbir işe izin vermez. Bu nedenle yanılmaz. Bakanlığı döneminde de özellikle Antalya’nın potansiyelini bildiği için bu bölgeye ayrı bir önem verdi.”

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in düzenlediği toplantının iş dünyasına verdiği önemin göstergesi olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Sayın Türel, zaten aramızdan gelen, 28 yaşından bu yana oda camiasının içinde olan  içimizden çıkan bir belediye başkanı. Belediye Başkanı olarak da iş dünyası ile birlikte yürütemeye devam ediyor. Kendisine teşekkür ediyorum” dedi.

TOBB Başkanlığı dönemi boyunca Antalya’yı 39 kez ziyaret ettiğini, son bir yılda da kente dördüncü kez geldiğini hatırlatan Hisarcıklıoğlu, “Antalya’dan moral alıyorum ve morali de Anadolu’ya pompalıyorum.  Antalya Türkiye’nin yüzünü güldürüyor, onun için Antalya’ya bu kadar sık geliyorum. Antalya’dan enerji alıyorum” diye konuştu.

ANTALYA’NIN GELECEĞİ PARLAK

Antalya’nın geleceğinin çok parlak olduğunu vurgulayan Rıfat Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “Büyük bir potansiyel var. Sayın bakanımızın ve başkanımızın vizyon projeleri Antalya’nın önünü açıyor. 3’ncü havaalanın Kaş- Demre arasında olması çok önemli. Bölge turizmini canlandıracak. Konya- Kapadokya’yı bağlayacak hızlı tren hatları ile Kapadokya’ya gelen paralı turist Antalya’ya da gelecek. Hızlı trenle hem ticarette hem turizmde müthiş karlı çıkacak Antalya.  Paralı turistleri Antalya’ya getirecek en önemli projelerden bir tanesi kruvaziyer limanı.”

Tarımda, turizmde marka olan Antalya’da son bir yılda açılan işyeri sayısının Türkiye ortalamasının hayli üzerinde, işsizlik oranının ise ortalamanın altında olduğunu, kentin kadın istihdamında Türkiye’nin yüz akı konumunda bulunduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, ekonomiye katkı sağlayan herkese teşekkür etti.ATSO  İş ve Ekonomi Zirvesi (1) ATSO  İş ve Ekonomi Zirvesi (2) ATSO  İş ve Ekonomi Zirvesi (3) ATSO  İş ve Ekonomi Zirvesi (6)

 

 

 

Etiketler:

EN SON HABERLER

© 2020 KEMER HABER Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Reklamı Gizle
Reklamı Gizle