Hoşgeldiniz  

Genç kızlarda şiddetli karın ağrısına dikkat

Semih Köken | 22 Temmuz 2016 | Antalya Haber, Gündem, Yaşam A- A+

Genç kızlarda şiddetli karın ağrısına dikkat

AKDENİZ Üniversitesi Hastanesi Plastik Cerrahi ve Rekonstrüktif Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Ömer Özkan, genç kızlığa geçiş dönemlerinde hiç adet görmeyen ve şiddetli karın ağrısı ile karşılaşanlarda çoğunlukla genital sistemlerinde doğuştan sorunlar olduğunu belirtti.

Prof.Dr. Ömer Özkan, genital sistemlerinde doğuştan sorun olduğu tespit edilen kız çocuklarının, genellikle bu tür hastalıklarının geç teşhis edildiğini söyledi. Doğuştan vajina yokluğu, doğumsal hormonal bozukluklar veya cinsiyet değişimi nedeniyle vajina rekonstrüksiyonunun (yeniden yapılandırma) gerektiğini söyleyen Prof.Dr. Özkan, bu durumun genellikle adet görememe ve cinsel ilişkiye girememeyle kendini belli ettiğini söyledi. Prof.Dr. Özkan, “Bu durumdaki hastaların normal cinsel hayatlarını sürdürebilmesi için ameliyatla normal uzunlukta bir vajina oluşturulması gerekir” dedi.

150 HASTAYA BARSAKTAN VAJEN

Genç kızlığa geçiş döneminde adet görmeyen ve şiddetli karın ağrısı ile karşılaşanların konunun uzmanı hekimlere başvurması gerektiğini vurgulayan Prof.Dr. Özkan, ince ve kalın bağırsaktan 150 hastaya vajen ameliyatı yaptığını ve tümünün normal yaşamına döndüğünü söyledi. Prof.Dr. Ömer Özkan, bu tür hastaların çoğunun evli olduğunu, doğuştan genital sorunu olan hastalar arasında ünlülerin de olduğunu belirtti. Prof.Dr. Özkan, şöyle dedi:

“Bu durumda olup da yaşadıkları ağrılar konusunda farklı arayışlara yönelenler, genital hastalıklarının farkına varamadan evleniyor. Evlilik sonrasında yapılan muayenelerinde görülen genital sorunlar, hastalığın geç teşhis ve tedavisine neden oluyor. Aslında erken teşhis konusunda duyarlı olunsa evliliğin ilk dönemlerinde hiçbir sorun yaşamayacaklar. Bu aynı zamanda sosyal bir sorun olarak karşımıza çıkmayacak.”

AMELİYATLARDA FARKLI YÖNTEMLER KULLANILIYOR

Ameliyatlarda farklı yöntemlerin kullanıldığını söyleyen Prof.Dr. Özkan, şöyle konuştu:

“Ameliyatsız yöntemler tariflenmiş olmakla birlikte çok az hastada uygulanabilmekte, başarı oranı da düşüktür. Deri yaması uygulaması en basit yöntem olmasına rağmen uzun süreli vajinal protez kullanımı gerekmekte ve buna rağmen ileride daralma, ilişki sırasında kuruluk ve zorluklara neden olabilmektedir. Diğer bir yöntem deri flepleri (daha kalın deri) ile yapılan vajinal rekonstrüksiyondur. Bunlarda daralma daha az gözlemlenmesine rağmen yine kuruluk ve doğal olmayan görünüm mevcuttur. Bağırsak segmenti transferi ile yapılan vajina rekonstrüksiyonu ise doğala en yakın sonucu vermektedir. Bağırsak mukozası pembe görünümü ve yumuşak yapısı ile görünüm olarak ve kendi salgısı olduğu için fonksiyonel olarak vajen dokusunu en iyi taklit eden dokudur.”

“İNCE VE KALIN BAĞIRSAK KULLANILABİLİR”

Kalın ve ince bağırsaktan alınan bir segmentin bu operasyon için kullanılabildiğini aktaran Prof.Dr. Özkan, şöyle konuştu;

“Bağırsak segmenti ile yapılan rekonstrüksiyon bir karın ameliyatı gerektirmesi gibi zorluklarına rağmen ideale en yakın sonuçları veren yöntem olarak ancak belirli merkezlerde yapılabilmektedir. Bizim kliniğimizde en çok tercih ettiğimiz yöntem bağırsak ile vajina rekonstrüksiyonu. En iyi yöntemi belirlemek için hastaya tüm yöntemlerin ayrıntılı bir şekilde anlatılması, doktor ve hastanın birlikte karar vermesi en doğrusudur. Bu hastaların sorunsuz ve mutlu bir yaşam devamı için çok önemlidir.”

AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI

Bu hastaların genellikle ergenlik yaşına gelene kadar, adet görmeme şikayetine kadar durumun farkına varamadığını söyleyen Prof. Dr. Ömer Özkan, “Bu hastalarda vajina ile birlikte genellikle rahim de olmuyor. Ama az kısımda da olsa rahmi olup vajinası olmayan hastalar, ergenlikte ilk adetlerinde kanama rahim içinde hapsolup boşalmadığı için acil servislere şiddetli karın ağrısı şikayetleriyle başvururlar. Bu tür hastalarda çoğunlukta rahim de olmadığı için genellikle adet görememenin dışında bir şikayetleri yoktur” diye konuştu.

“UTANMAYA YER YOK”

Artık tabuların yıkılması gerektiğini söyleyen Prof.Dr. Özkan, şöyle devam etti:

“Hasta profilimiz genellikle 15-35 yaş aralığında. Genellikle cinsel ilişkiye girememe ve adet görememe şikayetleriyle geliyorlar. Hasta ve yakınları artık bu tür rahatsızlıkları nedeniyle doktora gitmekten çekinmiyor. Tabular yavaş da olsa ortadan kalkıyor. Buna paralel olarak hasta sayısında da artış gözleniyor. Bu tür hastalıkları olduğu şüphesi taşıyanlar utanmadan hastanelere başvurmalı. Tabi başvuranların çoğunluğu nişanlı ve evliliğe hazırlananlar. Yapılan ameliyatlar sonrasında sağlıklarına kavuşup evleniyor ve mutlu yaşamlarına dönüyorlar.”

Etiketler:

EN SON HABERLER

© 2020 KEMER HABER Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Reklamı Gizle
Reklamı Gizle