-BUDAK: “ÜLKENİN KADERİ BİR KİŞİNİN İYİ NİYETİNE TESLİM EDİLEMEZ” -“HALKI ‘TERÖRİSTLİKLE’ SUÇLAMAK BÖLÜCÜLÜKTÜR, ÖZÜR DİLENMELİ”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, öngörülen rejim değişikliğiyle yürütme, yasama ve yargı konusunda tek kişiye geniş yetkiler verileceğini belirterek, “Türkiye’yi kanunlarla değil, kararnamelerle yönetmek isteyen bir zihniyet var. Bir kişi kararnamelerle her istediğini yapabilir, Antalya’yı Isparta’ya, Konya’yı Ankara’ya bağlayabilir. Bunu önleyecek bir hukuk, bir makam yok. Ülkenin kaderi bir kişinin iyi niyetine teslim edilemez” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, İbradı Muammer Aksoy Kültür Evi’nde referandum sürecini değerlendirdi, rejim değişikliğine itirazlarını anlattı. Halkın önüne konulan anayasa değişikliğinde çelişkili hükümler bulunduğunu, partili cumhurbaşkanına sınırsız yetkiler verildiğini ve geniş koruma kalkanı oluşturulduğunu kaydeden Budak, “Yürütme, yasama ve yargı alanında partili başkan geniş yetkilere sahip olacak. Bu üç kuvvetin tek elde toplandığı rejimlere demokrasi denmez. Bunun adı diktatörlüktür” dedi. Verilen yetkilere karşın denetiminin ise imkansız hale getirildiğini vurgulayan Budak, “Cumhurbaşkanı’na yargı yolunun açıldığı iddiası doğru değil. Meclis soruşturması açılabilmesi için 400 vekilin oyu gerekiyor. Sadece başkan için değil, sayısı belli olmayan başkan yardımcıları ve bakanlar için de aynı koruma kalkanı var. Meclis 360 ile kendini fesih edebilecek ama yolsuzluk yapan bir bakanı yüce divana gönderebilmek için 400 oy gerekecek. Peki kaç bakan, kaç başkan yardımcısı olacak belli mi? Hayır. Partili Cumhurbaşkanı isterse tüm il başkanlarını yardımcı atayabilir ve onları koruma kalkanı içine alabilir. Hem de bu koruma kalkanı ömür boyu olacak” dedi.

KARARNAME DEVLETİ

Seçilecek kişinin kararnamelerle tüm devleti şekillendirebileceğine dikkat çeken Budak, “Türkiye’yi kanunlarla değil, kararnamelerle yönetmek isteyen bir zihniyet var. Bu kişi bir kararname ile bakanlıkları kapatabilir, istediği yerde yeni bir yönetim birimi kurabilir. Bir kararnameyle Antalya’yı Isparta’ya, Konya’yı Ankara’ya bağlayabilir. Hiçbir hukuki engel olmayacak. Bunu denetleyebilecek bir makam da olmayacak. Ülkenin kaderi bir kişinin iyi niyetine teslim edilemez. Aynı yetki seçilmemiş başkan yardımcısına da tanınıyor. Peki vekalet sırasında bu kişi tüm yetkileri kullanmaya kalkarsa ne olacak? Ya bu kişi FETÖ’cü çıkarsa ne olacak?” diye sordu.

HALK ÖZÜR BEKLİYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan’ın rejim değişikliğini savunmakta zorlandığını, bu nedenle de “terör” suçlamasından medet umduklarını kaydeden Budak, “Bugün geçerli olan Anayasa’ya göre partisiz ve tarafsız olması gereken cumhurbaşkanı, 2 yıldır tarafsız mı? Hayır. 80 milyonun Cumhurbaşkanı olması gereken kişi meydan meydan gezip parti propagandası yapıyor, ‘Hayır’ diyen yurttaşları teröristlikle suçluyor. Halka terörist demek bölücülüktür. Cumhurbaşkanı, başbakan derhal halkımızdan özür dilemelidir. Biz 16 Nisan’dan sonra bir arada yaşamayacak mıyız? Kimsenin milletimizi bölmeye hakkı yok. Ayrıca teröre kimlerin yardım ettiği, kimlerin destek verdiği Oslo belgelerinde yazıyor” dedi.