Hoşgeldiniz  

BARODAN ‘YAKALAMA’ TEPKİSİ

SEMİH KÖKEN | 07 Mayıs 2015 | Antalya Haber, Gündem A- A+

Adana ve Hatay’daki MİT’e ait TIR’ların durdurulması talimatını veren dönemin Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık’ın dün Antalya’daki evinde gözaltına alınması, Antalya Barosu tarafından tepkiyle karşılandı.

Baro Başkanı Alper Tunga Bacanlı, “Hakimlerin, savcıların ve avukatların tutuklandığı bir ülkede, hiçbir yurttaş yasaların sağladığı güvenceden yararlanamaz. Bu nedenle hiçbirimiz güvencede olduğumuzu söyleyemeyiz” dedi.

Uygulamanın hukuka aykırı olduğunu savunan Bacanlı, “2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun yakalama ve sorgu usulü başlıklı 88’inci maddesine göre Ağır Ceza Mahkemesi’nin görevine giren suçüstü halleri dışında suç işlediği ileri sürülen hakim ve savcılar yakalanamaz. Üzerleri ve konutları aranamaz, sorguya çekilemez. Ancak durum Adalet Bakanlığı’na bildirilir. Savcılara yaşatılanlar açıkca yasaya aykırıdır. Bir memlekette hakkında soruşturma yaptığınız başsavcının kaçacağı gibi gerekçe ortaya koyarsanız, Türkiye’deki tüm yargılamaları tutuklu yapmamız lazım. Ayarını bozduğunuz kantar gün gelir seni de tartar. ‘Adalet mülkün temelidir diyoruz’, temeli yok ediyoruz” diye konuştu.

BAĞRIYANIK’IN EŞİNDEN AÇIKLAMA

Süleyman Bağrıyanık’ın eşi Süreyya Bağrıyanık ise bugün sosyal paylaşım sitesi twitter’dan açıklamada bulundu. Eşi için, yürüttüğü farklı soruşturmalar nedeniyle ‘şucu’, ‘bucu’ gibi tabirlerin kullanıldığını aktaran Bağrıyanık şunları kaydetti:

“Eşim görev yaptığımız Kars’ta ve Elazığ’da yürütülen davalar sonucunda ‘şucu’, Adana’da yürütülen davalar sonucunda ‘bucu’ diye yaftalanmıştı. Son olarak Gezi olayları sırasında kamuoyuyla hiçbir şekilde paylaşılmamış olan baskılara boyun eğmeyip, onlarca kişinin tutuklanmasına katkı sağlamadığı için ‘şucu’, MİT TIR’ları olaylarında yürütmenin baskılarına boyun eğmeyip hukuku uyguladığı için ‘bucu’ diye yaftalanmıştı. Biz hiç bir zaman ne ‘şucu’ ne ‘bucu’ olduk. Fakat illa bir yerlere yaftalamaya çalışacak olanlar için belirteyim; Türkiye Cumhuriyeti Savcısı olmaktan onur duyan, Hukuk Örgütüne, Hukuk Cemaatine, Hukuk Grubuna, Hukuk Tarikatına bağlı olup sadece hukukun üstünlüğünü savunan sıradan bir memur. Yıllardır icra etmeye çalıştığı hukuk kurallarını hiçe sayıp, ‘yürütme ile uyumlu’ çalışarak, İstanbul ya da Ankara Başsavcısı olacağına, bu muameleye maruz kalmayı göze alarak hukukun üstünlüğüne katkı sağlamaya çalıştığı için ailecek başımız dik, içimiz ferah. Son olarak eşim halkın vergileriyle maaş alan görevini icra etmeye çalışan sıradan biri. Kimse bu olanlardan dolayı önemli bir kişiymiş gibi ifadeler kullanmasın lütfen. Hukuku uygulamak için para alan biri. Bunu yapmak zaten onun görevi.”

Etiketler:

EN SON HABERLER

© 2020 KEMER HABER Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Reklamı Gizle
Reklamı Gizle