AŞK-I MEMNU KEMER

SEMİH KÖKEN

kemerhaber@hotmail.com

Aşk-ı Memnu  Ünlü Türk romancısı Halit Ziya Uşaklıgil in ölümsüz bir eseriydi.

Ta ki dizi film haline gelip yayınlanıncaya kadar.

Türk örf  ve adetlerini  , kalıplarını kıran  , entrikaların  ahlaksızlıkların sanki bu günün şartlarında benimsetilmeye çalışılmış   , enses ilişkilerin öne çıkarıldığı fakat bir o kadar da izlenen takip edilen ve kötü örnek alınan bir dizisiydi .

Antalya Haber ajansı diye bir face sayfasında bu olay aşk-ı Memnu Kemer de  diye yazılınca kıyamet koptu telefonlar kitlendi.Sen mi   yaptın ?  sen mi yazıyorsun diyerek üzerimde bir baskı oluşturulmaya çalışıldı.

Ancak ne benim Antalya Haber ajansı sitesinden bilgim vardı nede haberim.

Ama açık açık adamlar yazmış Aşk-ı Memmu kemerde diye….

Ya milletin derdi kimseyi germesin beyler Milletin yatak odasından bize ne…

Enişte , kayın  , gelin ilişkilerini zaten kemer de kimse çözemedi  , bende çözemem  , başkası da Şu da  bir gerçek  ki Kemer de bu dizi çekilmeye kalksa  yılın oskarını kesinlikle alır .

Onun için benim böyle bir girişimim asla yok .

Yapmak istersem de alasını yazarım kimse sokağa çıkamaz onun için varın gidin başka yerde  TOP larınızı  oynayın Takkeli , karpuzcu , Pastacı  terzi ilişkileri beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor sizi de hiç  ilgilendirmesin…..

Geçim derdimize bakalım biz ..

Ne varsa zaten Kemerde var ..

Sosyal medyanın iki müdavimi olan Süleyman Yorulmaz ve Yılmaz Hamurcu bu dalda yeni  oskar adaylarımız olmaya hak kazandılar. Maşallah sosyal medyada esip gürlüyorlar işin bu tarafı güzel ama ya başka tarafları ….Onu bunu bilmem çok biliyorum diyen çok yanılır onun için ağzınızdan çıkan her söz yazdığınız bir yorum başka bir zamanda yakanıza yapışır ve hesabını verirsiniz.Ama olsun bazen neşe kaynağı da olan bu iki esnaf kardeşimizi  hem tenkit hem de tebrik ediyorum…

Bir öğretmen düşünün herkesi kendine hayran bırakmış icraatlar yapmış gıpta ile bakılan biri haline gelmiş ve bir şekilde o koltuğa oturmuş  eleştirsem de eleştirmesem de seçilmiş kişidir diye hürmette kusur etmem amma velakin öğretmen kimliği taşıyan bir kişinin dayak olayını ört bas etmeye çalışması hiçbir haklı gerekçeyle savunulamaz..

Tamam dayak atılmıştır bunun yeri adli makamlardır ancak velilere gidip hastane önlerinde Jandarma ifadelerinde karışmak tehdit etmekte nedir. Bir öğretmen nasıl  bunu yapar o masum çocukları korumak dururken Dayak atanları korumak insanlığa öğretmenliğe ve adamlığa sığmaz diye düşünüyorum.Zaten  eğitim sisteminde en ufak bir  olay soruşturma konusu olur ve konu ileri düzeylerde araştırılır gerekli görülürse Adli makamlara taşınır ama Adaletten önce sen arabuluculuk yapar olayı kapatmaya çalışırsan sosyal medyada olduğu gibi pervasızca eleştirilirsin …

Bunun adı da HOCA SKANDALI olur…

Skandal demişken başka bir skandal da baş yalama ön cüden geldi ..

Hoca sözde deniz otobüsünü Böcek başkana söylemiş kaldırıyormuş…

Ya içinizde bir organize olun  beyler  davul başkasında tokmak başkasında bir saat sonra öyle demek istemedik böyle dedik demekle Belediye yönetilemez…

Ayni öncü den başka bir satır başı :

”Kemer’de turistler denize girecek alan bulamaz hale geldi” bunu kim demiş Necati Hoca demiş..

Ya Allah aşkına aklınız başınız damı sizin bu başlığı okuyan yabancı acenteler,  turistler ne anlar…

Kemerde  denize girecek yer kalmadı ne demektir ..

Aklınızı başınıza alın beyler 24 saatte dört karar değiştirip  bocalarsanız bu hastalık tüm vücudunuzu sarar ve BİHTER olup gidersiniz..

Benden söylemesi

Damat Feritin elinde 20 kişilik bir isim listesi varmış açıklarım diye konuşuyormuş “sen aşure yemeğe nasıl gidersin” diyerek garibanları böyle tehdit etmeyin beyler bu günlerde geçer

Ayışığı nın tüm karanlıkları aydınlatması dileyiğle