Hoşgeldiniz  

ANTALYA ULAŞIM’DA BASKIYA GÖZ YUMMADI… GÖREVİNE SON VERİLDİ!

SEMİH KÖKEN | 19 Aralık 2018 | Gündem, Kemer Güncel, Siyaset, Yaşam A- A+

ANTALYA ULAŞIM’DA BASKIYA GÖZ YUMMADI… GÖREVİNE SON VERİLDİ!

ANTALYA Büyükşehir Belediyesi iştiraki ANTALYA ULAŞIM A.Ş.’de personele uygulanan baskı iddialarını dile getiren personelin işine son verildi.

19 Aralık 2018 – 9:48

ANTALYA Büyükşehir Belediyesi iştiraki ANTALYA ULAŞIM A.Ş.’de personele uygulanan baskı iddialarını dile getiren personelin işine son verildi.

AK Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş’ın yönetim kurulu üyesi olduğu ve Büyükşehir Belediyesinin iştiraki olan ANTALYA ULAŞIM A.Ş.’de hafif raylı sitem hattında çalışan Otogardan-Havalananına kadar 200’ün üzerinde Güvenlik personeline uygulanan baskı iddialarını gündeme taşıyan Deniz DEMİREL, 4857 sayılı iş kanunun 25/2 maddesi ile görevine son verildi. Aynı zamanda Akdeniz Telgraf Haber Sitesi‘nin sahibi olan Deniz DEMİREL’in köşesinde yayınladığı köşe yazısı ve haber sitesinde bulunan bir haber gerekçe gösterilerek, Büyükşehir Belediyesindeki görevine son verildi.

O GİTMEZSE, BEN GİDERİM

Deniz Demirel yapmış olduğu açıklamada;

“Herkes kimin ne olduğunu biliyor. Kendi hata ve yanlışlarını örtbas etmek isteyenler, mevcut konjonktürden faydalanarak kötü niyetli ve bilinçli bir şekilde hareket etmişler. Ayrıca noter kanalıyla evime gönderilmek sureti ile görevime son verilmesini şahsıma bir hakaret olarak algılıyorum. Bu işin sorumluları sanıyorum karşıma geçip iki kelam laf etmekten artık ne kadar çekindilerse, işlemi noter kanalı ile bildirmişler.” ifadelerini kullandı.

Demirel sözlerine şu şekilde devam etti:

Genel Sekreter Yrd. Ahmet Cilavdaroğlu’nun;”Onu göndermezseniz, beni gönderin. Ben bunun altında kalamam” dediği yönünde duyumlar aldım. Yazık, bu kadar aciz misin be kardeşim ara yada arattır beni, ne diyeceksen yüzüme konuş, git aşağıya istifanı ver de vermezsem namerttim. Fakat amaç bu değil, niyet kötü, hakaret etmek, haysiyet kırmak bunu biliyorum. Neyse bunlar boş işler, önümüze bakacağız, benim vicdanım rahat, ben çalıştığım süre içerisinde kurumumu en iyi şekilde temsil ettiğimi biliyorum. Bunu birlikte görev yaptığım tüm insanlar ve mesai arkadaşlarım biliyor. Her şeyden önce Cenab-ı Allah biliyor.” ifadelerini kullandı.

HUKUKEN NE GEREKİYORSA YAPILACAK

Demirel, “Hukuksuz ve iş kanununa aykırı bu uygulama ve işin sorumluları hakkında ayrıca maddi ve manevi hukuken ne yapılması gerekiyorsa yapılacak. Benim bu denli bir hakareti kabul etmem mümkün değil.” dedi.

2 Nisan 2018 tarihinde yayınlanan KHK ile belirsiz iş sözleşmesi ile taşerondan Antalya Büyükşehir Belediyesi iştiraki ANTALYA İNSAN KAYNAKLARI A.Ş. bünyesine geçirilen belediyede çalışan taşeron işçilerin bütçe görüşmelerine 1 ay kala sözleşme yenilenerek, ANTALYA ULAŞIM A.Ş.’ye geçirilmek istenmesi üzerine personel arasında çıkan tedirginlik ve kaygıların artmasına, birim yöneticilerinin personel üzerinde baskı uygulamalarına kayıtsız kalmamıştı.

Demirel, “Bu süreçte ilgili makamlar ile görüşüldü. Ulaşabildiğim her türlü merciye konuyu aktardım ve sıkıntıları dile getirdim. Bu baskıya maruz kalan bir çok arkadaşta kendi imkanları ile konuyu ilgililere iletti. Fakat sonuç alınamadı, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yrd. Ahmet Cilavdaroğlu’nun son olarak durumun kontrolünden çıkması üzerine yaptığı toplantıda “Şartlar bu, çalışmak isteyen çalışır, çalışmak istemeyende çeker gider” söylemi ile personele tehditkar tutumu personel arasında huzursuzluğu arttıran, bardağı taşıran son damla oldu.” dedi.

Demirel sözlerine şu şekilde devam etti:

“Daha önce ANET A.Ş.’den çıkarılmış daha sonra ANTALYA ULAŞIM A.Ş.’de yaklaşık 3 ay önce işe başlatılan askeriyeden ayrılmış bir kişinin, bir güvenlik personelini sokakta bank üzerinde üniforması ile yatırmak suretiyle bir uygulamaya imza atması ipleri tamamen kopardı. Kurumda görev yapan ve sahada Başkan Menderes Türel’i temsil eden bir personel olarak bu duruma kayıtsız kalmam mümkün değil. Keşke bütün personeller benim gibi duyarlı olabilse o zaman bakın bakalım bir tane bu şekilde olaya mahal verilir mi? O arkadaşımız ile tanıştım ve konuyu irdeledim, ilgili kişi ve onun üst amiri ile görüş alışverişinde bulundum. Elde ettiğim bilgiler ışığında bu uygulamanın bile isteye gerçekleştirilmiş olması, beni derinden üzdü. Arkadaşımızı silsile yöntemini izlemesi ve ilgili yerlere bu insanları şikayet etmesi, kanunen yapması gereken ne varsa yapması konusunda telkinde bulundum.” dedi.

SONUÇ ALINAMADI

Demirel, “Bu sokakta bankın üzerinde yatırılan arkadaşımızın hak arayışını yakinen takip ettim, halada takip ediyorum. Tüm silsile yöntemlerini denedi, benim bildiğim şuan Büyükşehir Belediyesi Yazı İşleri Müdürlüğünde 3(üç) adet şikayet dilekçesi var. Sonuç çıkmadığı gibi baskı devam ediyor. Son olarak konuştuğum da psikolojik destek almaya ve ilaç tedavisine başlamış. Bu işin sorumluları, elini kolunu sallayarak görevine devam ediyor.

Şimdi Cilavdaroğlu’na soruyorum, hadi bana inanmıyorsun, çok kolay atarsın bir muhakkik, OTOGARDAN-HAVA ALANINA kadar alırsın personel ifadelerini önüne rapor gelir, o zaman görürsün kim AK , kim KARA!

Bu müdür sıfatıyla işe başlatılan insanlarla alakalı farklı durumlarda var. Daha önce görev yaptıkları kurumlarda aynı sıkıntılar yaşanmış, bu konular ile alakalı bilgileri zamanı gelince kamuoyu ile de paylaşacağım” dedi.

Antalya Büyükşehir’de Tepki Büyüyor
Antalya Büyükşehir’de Tepki Büyüyor

YETKİLİ SENDİKA SESSİZ

Demirel, “Antalya Büyükşehir Belediyesinde yetkili sendika iktidara yakınlığı ile bilinen HAK-İŞ konfederasyonuna bağlı ÖZ GÜVEN-SEN Sendikasıdır. HAK-İş Antalya İl Başkanı da kamuoyunun yakından tanıdığı Eski AK Parti İl Başkanı Rıza Sümer’in yeğeni Muhammet Talha Kandil’dir. ÖZ GÜVEN-SEN Akdeniz Bölge Başkanı Erdi İlker Erol ve Antalya İl Başkanı Ömer Göktaş’ı yakinen tanırım ve bir dönem yapılanmaları hususunda desteğim de mevcuttur. Bu sokakta bank üzerinde yatırılma konusunu kendilerine aksettirerek çözümü noktasında girişimde bulunmalarını istedim. Fakat sonuç yok!” dedi.

NİKAHINI BAŞKAN TÜREL KIYDI

Demirel, “Bana atıfta bulunulan suçlama 4857 sayılı iş kanununda yer alan 25/2 Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan davranış olarak belirtilmiş. Ben buna sadece güldüm.

Deniz Demirel (Solda), Menderes Türel (Ortada), Selda Demirel (Sağda)
Deniz Demirel (Solda), Menderes Türel (Ortada), Selda Demirel (Sağda)

Şimdi size şöyle bir şey söyleyeyim, nikahını Başkan Menderes Türel’in kıydığı, affetsinler ama parmağımda taşıdığım yüzüğü bile Başkan Menderes Türel taktı. Bu şekilde gönül bağı olan bir personel, hadi personeli geçtim, bir insan sizce onun Başkanlığını yaptığı uhdesine zarar verecek bir davranış sergiler mi? Bana komik geldi, hukuki bir dil ile konuyu özetlemek gerekirse “Bu durum hayatın olağan akışına aykırıdır” dedi.

SIKINTILAR BAŞKAN TÜREL’DEN SAKLANIYOR

Demirel, “Sıkıntılar ve yönetimsel yapılan yanlışlar Başkan Türel’e aksettirilmiyor. Biliyorsunuz ki her parti’de olduğu gibi AK Parti içinde de birbiri ile rakip insanlar var. Eski AK Parti İl Başkanı Rıza Sümer’in nasıl kuyusunun kazıldığı ortada bunu bilmeyen yok. Aynı durum Belediye içerisinde de mevcut bunu görebiliyorum. Bu kişilerin Başkan Türel’e sundukları raporlarda durumu olduğundan farklı aksettirdiğini düşünüyorum. Görevlendirilen insanların yaptıkları uygunsuz davranışlar kuruma zarar veriyor. En çokta Başkan Türel’e zarar veriyor. Çünkü sahada yapılan herhangi bir olumsuzluk, herhangi bir birimdeki hata ve yanlış uygulamalar tümü ile Başkan Menderes Türel’e atfediliyor. Asıl işin sorumluları oturmuş koltuklarında ali kıran baş kesen gibi bildiğini okumaya devam ediyor. Hem vatandaştan hemde personelden giden şikayetler bir noktada tıkanıyor yada birileri bir noktada göğüslüyor. Antalya Ulaşım A.Ş.’de seçim dönemlerinde bu tarz algı ve başkanlığa karşı kışkırtma politikaları sürekli yapılıyor.” dedi.

HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR

Demirel sözlerine şu şekilde devam etti:

“Bakın, herhangi bir hak sahibinin hakkı gasp edilirken, buna seyirci olarak duran kişi dilsiz şeytandır. Gücün yanında yer alan ve zulüm altında inleyen insana destek vermeyen, hak sahibine hakkını vermeyen, vermeye aracı olmayan, bunun için mücadele etmeyen, zalim ve diktatör olanlara; sen zalimsin demeyen kişi dilsiz şeytandır.

Ben şahsen kendi adıma konuşmam gerekirse, bana baskı sökmez! Benim Allah’tan başka kimseden korkum yok. Zulüm Azrail olsa da, ben hep Hakk’ı tutacağım. Böyle mukaddes davalarda ölüm bile güzeldir. Fakat şunu çok iyi biliyorum ki; DÜRÜST olmak başınıza gelecek en büyük beladır, ama farketmez 2(iki) saniye sonrasına garantimizin olmadığı bir hayatta FIRILDAK olmaya değmez. Bu yüzden dürüstlük belası benim başımın tacıdır. Ben dün neysem bugün de oyum. Ben yapmam gerekeni yaptım, bugün olsa yine yapardım. Benim işime son vermek yapılan yanlışları sona erdirmez, bana hiç birşey de kaybettirmez. Ben bu anlayışla hareket eden insanlarla zaten çalışamam. Bu yanlışları görüp, orada oturmak yerine “Gider sokakta PATATES satarım” ama haklının yanında, doğru olanı yaparım.” dedi.

AK PARTİ’DEN İSTİFA ETTİ

Demirel, “AK Parti yönetimi ve uhdeleri, ben başta olmak üzere toplumun ve kendisine oy veren insanların inandığı değerlerden uzaklaştı, tamamen rant, menfaat ve çıkar ilişkilerinin üst safhada olduğu, oy isterken mazlumdan fakat iş yaparken zalimden yana olanların yerleşkesi haline geldi. En azından ben böyle düşünüyorum. Kendi seçmenini cepte gören, haklının yanında değil de zalimin yanında olan bu anlayış ile aynı rotada ilerlemek mümkün değil. “İnanmadığım yolda milyonlarla yürüyeceğime, inandığım yolda tek başıma yürürüm.” dedi.

Nitekim mevcut seçilmiş hükumeti korumak için 15 Temmuz’da kendisini tankların önüne atmak suretiyle canını siper eden insanlar bile “Yemin ediyorum, benden oy alamayacaksınız” diyor ise oturup bir düşünmek lazım, bu memlekette dürüst, mert, iyi insanlar nerede?” ifadelerini kullanarak üyesi olduğu AK Parti’den istifa ettiğini açıkladı.

Demirel, Mehmet Akif Ersoy’un “Zulmü Alkışlayamam” şiirinden şu dizelerle sözlerine son verdi.

Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu…

Haber Merkezi

Etiketler:

EN SON HABERLER

© 2020 KEMER HABER Tüm Hakları Saklıdır ~ İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Reklamı Gizle
Reklamı Gizle